Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Sesi Kurânla Süslemenin Müstehab Oluşu Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
1886-) Bize Yahya-bnü Eyyûb ile Kuteybetü-bnü Saîd ve İbn Hucr rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize İsmâîl (yânî İbn Ca-fer) Muhammed b. Amr-dan o da Ebû Seleme-den o da Ebû Hüreyre-den o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen Yahya b. Ebî Kesîr-in hadîsi gibi rivâyetde bulundu; yalnız İbn Ebî Eyyûb kendi rivâyetinde (ke ezenihî yerine) «ke iznihî» dedi. hadîsi Buhârî «Kitâbü Fedâili-l-Kur-ân» ile «Kitâbu-t-Tevhîd» de tahrîc etmişdir. diyor ki: «Ulemâ ezenin lûgatda dinlemek mânâsına geldiğini söylemişler; ancak burada dinlemek mânâsına hamletmenin caiz olmadığını bildirmişlerdir. Çünkü kulak vermek mânâsına gelen dinlemek Allahü teâlâ hakkında muhaldir; kelime burada mecazen kullanılmışdır. Mânâsı: okuyanı ma-nen kendine yaklaştırmak ve ona bol bol sevap ver-mekdir. Zîra Allahü teâlâ’nın işitmesi muhtelif değildir. Binâenaleyh bu sözün te-vîli vâcibdir.» bâbda Aynî dahi şunları söylemişdir: «Hâsılı (ezine) fiili ıtlaak ile dinlemek arasında müşterekdir. Mutlak mânâsını kasdedersen masdarı (izn) dinlemek mânâsını murâd edersen masdari (ezen) şeklinde gelir.» de: «Ezen: İmlâ yazan bir kimsenin kulağını dinlediği kimseye doğru eğiltmesidir. Bu mânâ zahiri itibârı ile Allahü teâlâ hakkında kullanılamaz. Kelime Allah hakkında mecazen: Okuyana ikram ve bol sevap ihsan etmek mânâsına gelir. Zira dinlemenin neticesi bunlardır. ıtlaakından murâd: Onun mutlak mânâda kullanılmasıdır. Mutlak mânâda îzn mubah kılmak demekdir. tegannînin mânâsı hususunda da ihtilâf etmişlerdir. İmâm Şafiî ile diğer Şafiîyye ulemâsına göre sesi Kur-ân-la güzelleştirip zînetlemek manasınadır. Ebû Dâvûd-un «Sünen» inde rivâyet ettiği bir hadîsde İbn Ebî Müleyke-nin: «Okuyanın sesi güzel değime Kur-ân onu mümkin olduğu kadar güzelleştirir.» demiş olması bu mânâyı te-yîd eder. «Tegannînin mânâsı: Onunla müstağni olur; başka şey-e muhtâc kalmaz; demekdir.» mutâleasında bulunmuşlardır. İmâm Ahmed-in rivâyeti bu tarzdadır. bâzılarına göre teğannî: Kur-ân okumakla geçmiş milletlere dâir haberlerden ve eski kitaplardan müstağni kalır; manasınadır. takımları tegannî-nin: Meşgul olmak; mânâsına geldiğini; diğerleri fakirliğin zıddı yani zenginlik; demek olduğunu söylemişlerdir. mânâların içinde en ziyâde akla yatanı tegannîden fayda mânâsı kasdedilmekdir. Yani bir kimseye Kur-ân fayda vermez kur-ân-daki va-d ve tehdîdleri tasdik etmezse o kimse bizden değildir» demektir. bu şekilde te-vîl edenler Kur-ân-ı Kerîm-i lâhn ve tercî- ile okumayı mekruh sayarlar. Lâhn ve tercî-den murâd: sesi boğazda oynatarak nağme ile okumak Kur-ân-ı Kerîm-i mûsikî kaaidelerine uydurmakdır. Hazret-i Enes (radıyallahü anh) ile Saîdü-bnü’l -Müseyyeb Hasan-ı Basri İbn Şîrîn Saîdü-bnü Cübeyr İbrahim Nehaî Abdurrahmân b. Kâsım ve Abdurrahmân b. Esved dahi lâhn ve terci- ile Kur-ân okumayı kerîh görürlermiş. İmâm Mâlik-in kavli de budur. ve tegannî ile okumayı caiz görenler Hazret-i Dâvûd (aleyhisselâm)-ın okuyuşu ile istidlal ederler. İbn Abbâs (radıyallahü anh)-dan rivâyet olunduğuna göre Dâvûd (aleyhisselâm) Zebur-u yetmiş makaamla okur ve okuyuşu ile hastaları cûşu hurûş-a getirirmiş. Bunlar Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in Kur-ân okumasını tavsîf eden Abdullah b. Mugaffel hadîsi ile de istidlal ederler. Ömer (radıyallahü anh)’in dahi lâhn-la Kur-ân okumayı caiz-gördüğü rivâyet olunur. Bazen Hazret-i Ebû Mûse-l-Eş-arî-ye: «Bize Rabbimizi hatırlat!» der; o da lahn-u tegannî ile Kur-ân okurmuş. bir defa: «Kim Kur-ân-ı Ebû Mûsâ gibi tegannî ile okuyabilirse bunu hemen yapsın!» demişdir. Ukbetü-bnü Âmir (radıyallahü anh) Kur-ân-ı pek güzel bir sesle okurmuş. Hazret-i Ömer kendisine: «Filân sûreyi bana oku!» demiş; o okumuş; Ömer (radıyallahü anh) da ağlamış. b. Esved ramazanda mescidleri dolaşarak güzel sesle Kur-ân okuyanları araştırırmış. rivâyetine göre İmâm A-zam ile arkadaşları lâhn ile okunan Kur-ân-ı dinlerlermiş. b. Abdilhakem: «Babamla şâfiîyi ve Yûsuf b. Amr-ı lâhn ile okunan Kur-ân-ı dinlerlerken gördüm.» demişdir. «Kur-ân-ı cehren okumakdan murâd güzel sesle; yanık okumakdır. Lâhn Kur-ân-ı kırâet olmakdan çıkarmamak şartıyla müstehabdır fakat ifrata kaçarak bir harf ziyâde veya noksan etmek haramdır.» demişdir. İbn Eyyûb rivâyetindeki (izn) kırâetini Kâdî İyâz Kur-ân okumaya teşvik ve emir; diye tefsir etmişdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Sesi Kurânla Süslemenin Müstehab Oluşu Bâbı