1894-)
Bize İbn’l-Müsennâ rivâyet etti. ki): Bize Abdurrahmân b. Mehdi ile Ebû Dâvûd rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Şu-be Ebû İshâk-dan rivâyet etti. Ebû İshâk: «Ben Berâ-yı şöyle derken işittim...» demiş. iki râvî yukarki hadîs gibi rivâyette bulunmuşlar. Yalnız onlar «at şahlanmaya başladı.» demişlerdir. hadîsi Buhârî «Kitâbü-l-Menâkib» de: Tirmizî dahi «Fedâilü’l-Kur-ân» da tahrîc etmişlerdir. sûresini okuyan zât Useyd b. Hudayr-dır. Netekim bundan sonraki hadisde ismi tasrîh olunacakdir. Atını iki uzun iple bağlaması at pek kuvvetli ve hırçın olduğundandır. Anlaşılıyor ki at gördüğü bulutdan şahlanarak ipi koparacak dereceye gelmiş: Hazret-i Üseyd de bundan dolayı meraka düşerek ertesi gün mes-eleyi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-e anlatmış: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu görülen bulutun sekînet olduğunu okunan Kur-ân için indiğini beyân buyurmuş. rivâyetle sis mi yoksa bulut mu denildiği hususunda ve keza Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in Kur-ân okunurken mi yoksa Kur-ân için mi iner dediğinde râvî şekketmişdir. Bu rivâyette Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: fülan!» buyurması Kur-ân okumaya devam etmeli ve sana inen bu rahmeti ganimet bilerek daha çok okumalıydın: manasınadır. mânâsı hususunda ulemâ ihtilâf etmişlerdir. Bâzılarına göre sekînet esen bir rüzgârdır. Amma insan yüzü gibi yüzü vardır. takımları: «Bundan murâd: Üzerlerinde sekînet bulunan meleklerdir.» demişlerdir. bunun göçeğen kuşu gibi bir hayvan olduğunu kanatları bulunduğunu: daha başkaları kediye benzer bir hayvan olduğunu gözleri gayet keskin olup: bir bakışda bir orduyu bozguna uğrattığını söylemişlerdir. Hattâ sekînetin cennet altmirrâân mâmûl bir yol olduğunu söyliyenler bile vardır. «O Allah tarafından bir rûhdur: konuşur ve bir şeyde ihtilâf edilirse onu beyân eder.» demişdir. olan mânâya göre sekînet Allah-ın mahlûklarından biri olup: kendisinde sünûnet ve rahmet vardır. Beraberinde Kur-ân-ı dinleyen melekler bulunur. Netekim aşağıdaki rivâyet de bu mânâyı te-yîd eder.