Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kıraatlara Müteallik Bab

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
1956-) Bize Muhammedü-bnü-l-Müsennâ rivâyet etti. ki): Bana Abdüla-lâ rivâyet etti. ki): Bize Dâvûd Âmir-den o da Alkame-den naklen rivâyet etti. Âlkame: Şam-a gelerek Ebû-d-Derdâ-ya tesadüf ettim...» diyerek İbni Uleyye hadîsi gibi rivâyetde bulunmuş. hadîsi Buhârî «Kitâbu-t-Tefsîr»de tahrîc etmişdir. ki muhavere Alkame ile Hazret-i Ebû-d-Derdâ- arasında geçmiş; Ebû-d-Derdâ-in İbn Mes-ûd kırâeti üzere okuyan bulunup bulunmadığını sorması üzerine Alkame: «Onun kırâeti üzere Kur-ân okuyan ben varım.» demiş. Bunun üzerine Ebû-d-Derdâ- (radıyallahü anh) ondan İbn Mes-ûd kırâeti üzerine Leyl sûresini okumasını istemiş; o da mezkûr sûrenin başını (kapladığa vakit geceye erkek ve dişiye yemin ederim!) diye okumuş. Ebud Dâvudâ- yemîn ederek kendisinin de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bunu böyle okurken işittiğini Lâkin Şamlılar-a bir türlü söz geçiremediğini; Şamlılar’ın bu âyeti (karanlığı kapladığı zaman geceye ve erkekle dişiyi yaratan Allah-a yemîn ederim...) şeklinde okunmasını istediklerini fakat kendisinin onlara tabî olmadığını söylemişdir. (453-536) diyor ki: «Bu gibi haberler dinsizlerin Kur-ân-ı Kerîm-in tevatür yolu ile nakline dil uzatmasını mucip olurV vaktiyle Kur-ân olarak nâzil olduklarını sonra neshedildiklerini fakat bâzı kimselerin neshi duymadıkları için ilk nâzil oldukları şekilde okumaya devam ettiklerini söyliyerek te-vîlde bulunmak îcâb eder. İhtimâl ki bu hadîse bâzı zevatın müttefekun aleyh olan Hazret-i Osman mushafını duymasından önce vuku- bulmuşdur. Onu duydukdan sonra hiç birinin muhâlefetde bulunacağı zannolunamaz. Hazret-i Osman Mushaf-ından bütün mensûh âyetler çıkarılmışdır. Mes-ûd (radıyallahü anh)-dan nakil ulemâsınca sabit görülmeyen birçok rivâyetler naklolunmuşdur. İcmâ-a muhâlîf olarak nakledilen sabit rivâyet bulunursa bunları mushafma kendi kanaati olarak yazdığına hamlolunur. Çünkü Hazret-i İbn Mes-ûd Kur-ân-dan olmadığına îtikaad ettiği bâzı tefsir ve ahkâmı mushafma yazar; bunda bir beis görmezdi. Hâlbuki Hazret-i Osman-la şâir ashâb-ı kirâm bunların zamanla Kur-ândan zannolunması endîşesi ile mushafa Kur-ân-dan başka bir şey yazılmasına cevaz vermezlerdi. Neticede hilaf fıkhî bir mes-eleye müncer oldu. Bu mes-ele mushafa bâzı tefsirlerin yazılıp yazılamaması mes-elesidir. de İbn Mes-ûd-un mushaf-ından Muavvizeteyn sûrelerinin çıkarılması onun bütün Kur-ân-ı mushafa yazmak lüzumuna kaaîl olmamasından ileri gelebilir. Bu sebeple Muavvizeteyn-den maâdâ bütün sûreleri mushafma yazmış; Muavîzeteyn-i ise pek meşhur oldukları için yazmaya lüzum görmemiş olabilir.» Çekimser davranmak demektir. Zekâ ve anlayış manasına da gelebilir. Burada; etrafına toplanmak mânâsına gelmesi dahi muhtemeldir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Kıraatlara Müteallik Bab