2329-)
Bize Muhammed b. Râfi- rivâyet etti. ki): Bize İbn Ebî Füdeyk rivâyet etti. ki): Bize Dahhâk Nâfi-den o da Abdullah b. Ömer-den naklen haber verdi ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ramazan-ın sadaka-i fıtrini hür veya köle erkek veya kadın küçük veya büyük her Müslümana kuru hurmadan bir sa- yahut arpadan bir sa- olmak üzere farz kılınmış. hadîsi Buhârî Ebû Dâvûd ve İbn Mâce «sadaka-î fıtır» bahsinde tahrîc etmişlerdir. «İnsanlar iki müd buğdayı buna denk tutarlar.» cümlesindeki insanlardan murâd Hazret-i Muâviye ile ona tab-i olanlardır. Nitekim Humeydinin «Müsned»-inde tahrîc ettiği bir rivâyette: «Sadaka-ı fıtır arpadan ve kuru hurmadan bir sâ-dır. İbn Ömer dedi ki: Hilafete geçince halk yarım sâ- buğdayı bir sâ- arpaya denk tuttular.» denilerek bu cihet tasrîh olunmuştur. Aynı hadisi İbni Huzeyme dahi «sahih»-inde başka bir tarik-den rivâyet etmiştir. Dâvûd-un Hazret-i Abdullah b. Ömer- den naklettiği rivâyetde şöyle denilmiştir: « İbn Ömer: (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında halk sadaka-ı fıtri arpadan kuru hurmadan kabuksuz arpadan ve üzüm kurusundan bir sa- olarak verirlerdi. Ömer (radıyallahü anh) halife olup da buğday çoğalınca bu şeylerin yerine Ömer yarım sâ- buğdayı koydu dedi.» Gerçi Müslim «Kitabu-t - temyiz» nâm eserinde bu hadîsin râvîlerinden Abdülaziz-in vehmettiğini söylemiş İbn-l- Cevzî dahi bu sebeble hadîsi ili etlendirmiş ise de «Tenkîh» sahibi onlara şu cevabı vermiştir: «Mezkûr Abdülaziz hakkında her ne kadar İbn Hibbân sözetmişse de onu Yahya El-Kattan İbn Ma-in Ebû Hatim - Razî ve başkaları mu-temed saymışlardır. Onu mu- temed kabul edenler zaıf sayanlardan daha iyi bilirler. İstişhad için Buhârî bile onun hadisini tahric etmiştir.» Ömer hadisini Tahâvi dahi tahrîc etmiştir. Mezkûr hadîsten pek-âla anlaşılıyor ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Ashâb-ı bir sâ- arpa veya kuru hurma yerine iki müdd buğday vermeyi kabul etmişlerdir. Ashâb-ı Kiram-in adaletlerini kabul ve sözleri ile amel etmek vaciptir. Hazret-i Ömer (radıyallahü anh)-ın Yemin kefaret-i hususunda: «Benim için on fakir doyur; her fakire yarım sâ- buğday yâhud bir sâ- kuru hurma veya arpa ver.» dediği rivâyet olunur. Şöyle bir rivâyet Hazret-i Alî-den dahi naklolunmuştur. Sadaka-ı fıtır hakkında Hazret-i Ebû Bekir Ömer ve Osman (radıyallahü anhüm)-ün: «Bu sadaka buğdaydan yarım sâ-dır.» dedikleri dahi rivâyet olunur. Bir şey-in kendi cinsinden vezin veya mikdarda mislidir. Adi ise: bir şey-in yerini onun cinsinden olmayan başka bir şey-in tutma-sıdır. Çeyrek sâ-dır. hadîsle sadaka-ı fıtrin vacip olduğuna istidlal edilir. Bazıları buna itiraz ederek: «Hadîs sadaka-ı fıtrin aslına değil mikdarına taalluk eder.» demişlerse de Ayni kendilerine cevap vermiş: «Miktar vacip olunca biz zarûre aslında vacip olduğuna delâlet eder: çünkü mikdârın vacip olması aslın vücûbuna imtina eder.» demiştir.