Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Müslümanlara Hurma İle Arpadan Fıtır Zekati Vermenin Vücübü Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
2334-) Bana Amru-n-Nâkıd rivâyet etti. ki): Bize Hâtim b. İsmail İbnİ Aclan-dan o da Iyâz b. Abdillah b. Ebî Serh-den o da Ebû Saîd-i Hudri-den naklen rivâyet etti ki Muâviye buğdaydan yarım sâ- kuru hurmanın bir sa-ına muadil tutunca Ebû Saîd bunu kabul etmemiş ve: bu sadakayı ancak Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında verdiğim gibi kuru hurmadan bir sâ- yahud kuru üzümden bir sâ- veya arpadan bir sâ- yahud kuru sütden bir sâ olarak veririm» demiş. hadîsi Buhârî «Sadaka-i fıtır» bahsinde tahrîc etmiştir. Muhammed b. Rafi- tarîkına Dârakutni istidrâkde bulunmuş; ve: «Saîd b. Mesleme bu hadisde Ma-mer-e muhalefet ederek onu İsmâil b. Ümeyye-den o da Haris b. Abdirrahmân b. Ebî Zûbâb-dan o da Iyâz-dan naklen rivâyet etmiştir. Hâlbuki hadîs Hâris-den mahfuzdur.» demişse de Nevevî bu istidrâki yersiz bulmuştur. Çünkü îsmâîl b. Ümeyye-nin Iyâz-dan işittiği sahih ve sabittir. şerif merfû hükmündedir. Çünkü yapılan iş Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanına izafe edilmiştir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) verilen sadaka-i fıtri duymuş ve takrir buyurmuştur. Bahusus bâzı rivâyetlerde sadakanın onun emri ile toplanarak onun huzuruna getirildiği tasrîh edilmiştir. Sadakanın toplanıp dağıtılmasını emreden bizzat kendisidir. (319-388): «Burada taamdan murâd: Buğday-dır. Bu isim ona mahsûstur. Mutlak olarak söylenildiği zaman buğday mânâsında kullanılır. Meselâ birisine (Git pazardan taam al!) denilse o kimse bundan buğdayı anlar. Örfen ekseriyetle bir mânâda kullanılan söze o mânâ verilir.» demiştir. Fakat İbn Münzir Hattâbi’nin hatâ ettiğini söylemiştir. Çünkü Hazret-i Ebû Said evvelâ (taam) kelimesini mücmel bırakmış sonra tefsir etmiştir. Hattâ Hafs b. Meysera- nin Zeyd-den onun da Iyâz- dan naklettiği rivâyette: «O zaman bizim taamımız arpa kuru üzüm kuru süt ve kuru hurmadan ibaretti.» diyerek sözünü te-kîd etmiştir. İbn Huzeyme- nin Fudayl tarîki ile Hazret-i İbn Ömer-den naklettiği rivâyet de bunu te-yîd eder. Mezkûr rivâyette İbn Ömer (radıyallahü anh): (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında bu sadaka ancak kuru hurma kuru üzüm ve arpadan verilirdi buğday yoktu.» demiştir. İbn Münzir (?-310); «Buğday hakkında Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-den İtimâda şâyân bir haber bilmiyoruz o zaman Medine-de pek az buğday bulunurdu; sahabe zamânında buğday çoğalınca yanın sâ- buğdayı bir sâ- arpaya muadil tuttular. Bu zevat dîn İmâmlarıdır. Binaenaleyh onların kavilleri değiştirilemez. Meğer ki kendileri gibi zevatın başka bir kavli ola.» demiş sonra is-nâdları ile Hazret-i Osman Alî Ebû Hüreyre Cabir İbn Abbâs İbn Zübeyr Esma binti Ebî Bekir (radıyallahü anhüm) hazerâtından sahih hadîsler rivâyet etmiştir. Bu hadîslerin her biri sadaka-i fıtrin buğdaydan yarım sâ- verileceğini bildirmektedir. Bazıları buna itiraz ederek; «Lâkin Ebû Saîd hadisi bizzat Hazret-i Ebû Said-in yarım sâ’ buğdaya muvafakat etmediğini göstermektedir. İbn Ömer (radıyallahü anh) dahi ayni fikirdedir. Binâenaleyh Tahâvi-nin icmâ- iddiası doğru değildir: bu mes-elede icmâ- yoktur.» demişlerdir. Fakat Aynî bu iddiayı reddetmiş ve Tahâvi-nin Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile ashabından ve onlardan sonra gelen Tâbiin- den sadaka-i fıtırın buğdaydan yarım sâ- geri kalan şeylerden bir sâ’ verileceğini bildiren bir çok hadîsler rivâyet ettiğini söylemiştir. (236 - 321): «Biz bu hususta ne Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in ashabından ne de Tabiîn- den bir hilaf rivâyet olunduğunu bilmiyoruz. Şu hâlde bu mes-elede hiç bir kimsenin muhalefette bulunması doğru değildir. Zîrâ mes-ele hakkında Ebû Bekir Ömer Osman ve Alî (radıyallahü anh) zamanlarında icmâ- mün-akid olmuştur...» demiştir. mes-elede icmâ- bulunmadığını iddia edenlerin delili Hazret-i Ebû Saîd ile İbn Ömer (radıyallahü anhüma)’nın muvafakat göstermemeleridir. diyor ki: «Ebû Saîd sadaka-i fıtır hakkında kuru hurma arpa kuru süt ve kuru üzümden başkasının caiz olduğunu bilmiyordu. Buna delil: ondan rivâyet olunan şu hadîstir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında sadaka-i fıtri kuru hurmadan bir sâ- yahut arpadan bir sâ-... olarak veriyorduk bunlardan başka hiç bir şeyden sadaka vermiyorduk.» hadisin bir rivâyetinde Hazret-i Ebû Said-. «Biz sadaka-i fıtri taâm-dan bir sâ- olarak veriyorduk.» demiştir. Fakat Aynî buna şu cevâbı vermiştir: «Evvelce de beyân ettiğim vecîhle yenilen ve nafaka olarak kullanılan her şey-e taam denilir. Şu hâlde bu kelime Hazret-i Ebû Saîd-in hadisinde zikrettiği yiyecek nev-ilerinin hepsine şâmildir. İkinci bir cevap da şudur: Hazret-i Ebû Sald in Muâviye (radıyallahü anh)-a îtirâz etmesi buğdaydan sadaka-i fıtır verildiğini bilmediği içindir İbn Ömer- den nakledilen rivâyet dahi bu mânâya hamledilir. de cevap verilebilir-. Hazret-i Ebû Said-in verdiği bir sâ-ın yansı tetavvu- yani sevâbınadır. şerif kölenin sadaka-ı fıtri sahibine vâcib olduğuna delildir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Zekât
Konu: Müslümanlara Hurma İle Arpadan Fıtır Zekati Vermenin Vücübü Bâbı