2348-)
Bize bu hadisi Ebû Küreyb Muhammed b. Alâ-da rivâyet etti. ki): Bize Ebû Muâviye A-meş-den o da Ma-rûr-dan o da Ebû Zerr-den naklen rivâyet etti. Ebû Zerr Şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in yanına vardım Kabe-nin gölgesinde oturuyordu...» müteakiben Vekî-in hadîsi gibi rivâyette bulunmuş ancak o şunu da söylemiş: «Nefsim yed-i kudretinde olan Allah-a yemin ederim ki. yeryüzünde hiç bir kimse yoktur ki ölürken zekâtını vermediği deve sığır veya koyun bıraksın da... buyurdular.» hadîsi Buhari «Kitâbu-z-Zekât» ile «Kitâbu-l-Eymân ve-n-nüzûr» da; Tirmizî ile İbn Mâce «Kitâbu-z-Zekât»-da muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. «Annem babam sana feda olsun.» demektir. kelimesinin «fa»-sı esâs nüshalarda «Fedâke» şeklinde zaptolunmuştur. Bu kelime duâ mânâsında kullanılan mazi bir fiildir. Yalnız çok kullanıldığından kelime «f⻑nın esresi ile kasredilerek «fidâke» diye okunmuştur. Hazret-i Ebû Zerr-in bu sözden muradı: «Bence en kıymetli varlığım sayılan annemle babamı senin yolunda feda ederim.» demektir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)- şöyle ve şöyle ve şöyle yapanlar müstesna.» buyurarak mu-bârek eliyle etrafına işarette bulunması o taraflardan birinden gelecek olan fakire ve şâir hayır yollarına malın sarfedilmesini beyân içindir. Cümlede «kavil» kelimesi fiilden mecazdır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Zekât
Konu: Zekatı Vermeyenin Ağır Cezaya Çarptırılacağı Bâbı