2403-)
Bize Muhammedü-bnü Beşşâr rivâyet etti. ki): Bana Saîdü-bnü Ram" rivâyet etti. H. bu hadîsi İshâk b. Mansûr da rivâyet etti. ki): Bize Ebû Dâvûd haber verdi. Bu râvîlerin ikisi de Şu-be-den bu isnâdla rivâyette bulunmuşlardır. Saîdü-bnü Rabî- hadîsinde: «Biz sırtlarımızda yük taşıyorduk dedi.» ibaresi vardır. hadîsi Buhârî «Kitâbu-t-Tefsîr» ve «Kitâbu’z-Zekât»-da tahrîc etmiştir. şerif burada meçhul sigasıyla vârid olmuşsa da Buhârî-nin «Kitâbu-z-Zekât»-daki rivâyetinde «Sadaka âyeti nâzil olunca biz sırtımızla yük taşımaya başladık...» buuyrularak sadaka emrini verenin Allahü teâlâ olduğu bildirilmiştir. ki «Sadaka âyeti» denilen «Onların mallarından sadaka-ol» emr-i ilâhisi nâzil olunca Ashâ-b-ı kirâm hemen sadaka vermeye şitâb etmiş verecek sadaka bulamıyanlar hammallık ederek kazandıkları yevmiyeden sadaka vermişlerdir. sâ- sadaka veren Ebû Akil (radıyallahü anh)-in ismi Habbâb-dır İbn Abdilberr-in beyânına göre Ebû Akü (radıyallahü anh) sâ’ kuru hurma getirerek odanın içine boşaltmış bunu gören münafıklar gülüşerek: «Allah Ebû Akîl-in sâ- ından ganîdir.» demişler. Çerir-in rivâyetine nazaran Hazret-i Ebi Akil: bir iki sâ- kuru hurma mukaabilinde çalıştım. Birini aileme götürdüm diğerini ibâdet olmak üzere Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-e getirirdim. Ona vararak sadaka getirdiğimi haber verince: sadakayı sadaka matlarının yanına dök.) buyurdular. Derken münafıklar alay ettiler. Ve: (elbette Allah bu fakirin sadakasından müstağnidir) dediler. Bunun üzerine: gönülleri ile sadaka veren mü-minleri alaya alanlar yok mu...) âyet-i kerimesi nâzil oldu. bâbda vârid olan bir çok hadîslerden anlaşılıyor ki: Sadaka getirenlerin sayısı yalnız iki zâta münhasır değildir. buradaki hadîste Hazret-i Ebû Akîl-in yarım sâ-; zekât hadisinde ise bir zâtın bir sâ-; tesadduk ettiğine bakarak bunların ayrı ayrı kimseler olmaları ihtimâli üzerinde durmuştur. ismi zikredilemeyen bir zât daha vardır. Onun hakkında: «Çok şey tesadduk etti.» denilmiştir. bu zâtın Abdurrahmân b. Avf radıyallahü anh) olduğunu söylemiştir. Hazret-i Abdurrahmân dört yahut sekizbin dirhem sadaka getirmiştir ki bu miktar o günkü malının yansı olduğu söylenir. o gün Âsim b. Adıyy (radıyallahü anh) yüz ölçek kuru hurma tesadduk etmiştir. Ahmed b. Hanbel-in hadîsde Hazret-i Abdurrahmân b. Avf-ın Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-e 40 okiyye sadaka getirdiği Ensâr-dan bir zâtın da bir sâ- yiyecekle geldiği; bunu gören bâzı münafıkların: «Vallahi Abdurrahmân bunu riya için getirdi.» dedikleri yiyecek getiren zât için de: «Allah ve Resûlü bu bir sâ-dan müstağnidirler.» diyerek alay ettikleri bildirilmektedir. şerif Müslümanları sadakaya itinâ göstermeye verecek bir şey bulamadıkları zaman ücretle çalışmak gibi mubah sebeplerle sadaka vermenin yolunu aramaya teşvik etmektedir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Zekât
Konu: Ücretle Yük Taşıyarak Sadaka Vermek Ve Sadaka Veren Kimseyi Az Verdi Diye Küçümsemekten Şiddetle Nehi Bâbı