Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Emniyetli Vekil-i Harcın Ve Kocasının Sarahaten Yahut Örfen İzniyle Onun Malından Zararsızca Sadaka Veren Kadının Ecri Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
2410-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Ebû Amir El-Eş-arî İbn Nümeyr ve Ebû Küreyb hep birden Ebû Üsâme-den rivâyet ettiler Ebû Âmir dedi ki: Bize Ebû Üsâme rivâyet etti. ki): Bize Büreyd Dedesi Ebû Bürde-den o da Ebû Mûsa-dan o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-den naklen rivâyet etti. Şöyle buyurmuşlar; ki aldığı emri infaz eden —Ebû Mûsâ: Galiba veren buyurdu; demiş.—; gönü! hoşluğu ile tastamam veren ve teslimine me-mûr olduğu şahsa teslim eden emniyetli müslüman vekîl-i hare iki sadaka verenin biridir.» hadîsi Buhârî «Zekât» bahsinin bir iki yerinde tahric etmiştir. Vekîl-i hare yani bir kimsenin işlerine bakan onun nâmına İcâb eden yerlere para veren kimsedir. ve bundan sonraki hadislerden murâd: Allah-a tâat hususunda bir kimseye ortak olan asıl sevapta da ortak olur demektir. Yani birine verilen sevap ötekine de verilir. Bundan verilen sevapların biribirine müsavi olması îcâb etmez. Birinin sevabı ötekinden daha çok olabilir. Fakat verilen sevabın aslında müsavidirler. Meselâ mal sahibi vekîl-i harcına yüz lira vererek: «Şu parayı kapıdaki fakire ver.» dese mal sahibinin sevabı vekil-i harcın kinden daha çok olur. Fakat bir parça ekmeği»veyâ bir salkım üzüm gibi fazla kıymeti ol-mıyan bir şey-i uzak mesafedeki bir fakire gönderirse bu sefer vekîl-i harcın sevabı mal sahibininkinden daha çok olur. Zira uzak yere gidip gelme ücreti ekmek veya üzümün kıymetinden fazla tutar. Bazen her ikisinin sevapları müsavi olur. Meselâ gönderilen ekmekle gidip gelme ücreti müsavî olduklarında hâl böyledir. harcın müslüman emniyetli me-mûr olduğu işi gönül hoşluğu ile tastamam İfâsı şart kabilinden vasıflardır. Sevap kazanmak isteyne vekîl-i karcın bu şartlara riâyet etmesi gerekir. ki mezkûr şartlara riâyet eden vekil-i hare sevap hususunda efendisi ile ortaktır. Iyâz vekil-i harem sevabın azlığı ve çokluğu hususunda da mal sahibine ortak olabileceğine işaret etmiş ve: «Çünkü sevap Allahü teâlâ-nın bir fazlıdır. Allah onu dilediğine verir. Böyle peyler kıyâsla anlaşılamaz. Sevap amellere göre de değildir. O sırf bir fazl-ı ilâhidir...» demiştir. birinci kavlin muhtar olduğunu söylemektedir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Zekât
Konu: Emniyetli Vekil-i Harcın Ve Kocasının Sarahaten Yahut Örfen İzniyle Onun Malından Zararsızca Sadaka Veren Kadının Ecri Bâbı