2428-)
Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Mâlik-e Hubeyd b. Abdirrahmân-dan dinlediğim onun da Hafs b. Asım-dan onun da Ebû Saîd-i Hudrî-den yahut Ebû Hüreyre-den naklen rivâyet ettiği su hadîsi okudum: Ebû Saîd yahut Ebû Hüreyre şunları söylemiş: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)— buyurdu.» Ubeydullah-ın hadisi gibi rivâyette bulunmuş ve «Mescid- den çıktığı vakit tekrar ona dönünceye kadar (kalbi) mescide bağlı olan adam...» demiştir. hadîsi Buhârî «Ezan?» ve «Zekat» bahislerinde Tirmizî «Zühd»-de Nesâî «Kaza» ve «Rukaak» bahislerinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. (Yedi) tâbirine «Yedi sınıf insan...» diye mânâ verilmesi kadınlara da şâmil olsun diyedir. Zîrâ usûl-ü fıkıh ulemâsı şeriatın ahkamının bütün mükelleflere şâmil olduğunu söylemişlerdir. Tahsise delil olmadıkça bir kişiye verilen hüküm bütün mükelleflere verilmiş sayılır. hadîste betahsîs yedi sınıf insan zikredümişse de usûl-ü fıkıh ilmine göre bir şey-i adetle bildirmek hükmün o adetten mâadasına şâmil olmadığına delâlet etmez Nitekim Müslim-in rivâyet ettiği bir hadiste: kira borçlu bir fakire mühlet verir yahut alacağını bağışlarsa Allah o kimseyi arş-ının gölgesinden başka gölge bulunmayan kıyâmet gününde arş-ınnı gölgesinde gölgelendirir.» buyurulmuştur. hadiste beyân buyurulan iki haslet Bâbımız hadîslerin-deki hasletlerden başkadır. Bu da gösterir ki bir şey-i adetle bildirmek hükmün o adetten başkasına şumûlü yok mânâsına gelmez. îyâz-ın beyânına göre zillin Allah-a izafesi mil-kin izafesi kabilindendir. Her zül Allah-ın milkidir. Fakat Ayni- ye göre buradaki izafet teşrif kabilindendir. Zîrâ başkalarından te-mayyûz ancak bu suretle hâsıl olur. Nitekim yeryüzündeki bütün mescidler Allah-ın nülki olduğu hâlde teşrif için Kabe- ye: «Beytullah» yani Allah-ın evi denilmiştir. Bundan maksat: Onun şerefini beyândır. teâlâ hakkında gölgenin hakikatim murâd etmek muhaldir. Çünkü gölge cisimlerin hâssalarındandır. Teâlâ Hazretleri ise bu gibi şeylerden münezzehtir. Allah-ın zillinden murâd: Arş-ın gölge-sidir. Nitekim bir rivâyette: onları arş-ının gölgesinde gölgelendirecektir.» buyurularak bu cihet tasrih olunmuştur. «Allah-ın gölgelendirmesinden murâd: «Onları rahmeti ile örtmesidir.» demişlerdir. Ki arş-ın gölgesinde gölgelendirmek te bunu istilzam eder. takımları: «Buradaki gölgeden murâd: Tûbâ ağacının yahut cennet-in gölgesidir.» demişlerse de hadîsimizdeki «Allah-ın arş-ı gölgesinden başka gölge bulunmayan...» ifâdesi bu kavli reddetmektedir. Zira gölge bulunmayan günden murâd: Kıyâmet günüdür. ağacı ile cennetin gölgeleri ise cennetlikler cennete girip yerlerini aldıktan sonra görülecektir. Sonra cennetteki gölgeler oraya giren bütün insanlara âmm ve şâmildir. Hâlbuki Bâbımız hadîsi zikri geçen yedi sınıf insanın sair insanlardan ayrı muamele göreceklerine delâlet etmektedir ki bu ancak kıyâmette insanlar Rabbü-l-Âlemîn Hazretlerinin huzûr-u mânevisine durdukları güneşin tepelerine inerek kendilerini kasıp kavurduğu o müthiş günde vukûbula-caktır.- hükümdar hakkında ulemâ birkaç vecıhie beyanâtta bulunmuşlardır. Şöyle ki: