Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Yüksek Elin Alçak Elden Daha Hayırlı; Yüksek Elden Murad: Veren El Alçak Elden Murad: Alan El Olduğunu Beyan Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
2434-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Amru-n - Nâkîd rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Süfyân Zührî-den o da Urvetü-bnü Zübeyr ile Saîd-den onlar da Hakîm b. Hizâm-dan naklen rivâyet etti. Hakim Şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den istedim (istediğimi) verdi. Sonra (tekrar) istedim yine verdi. Sonra (tekrar) istedim yine verdi. Sonra şöyle buyurdu: şu mal yeşil ve tatlıdır. Binâenaleyh onu her kim gönül hoşluğu ile alırsa o malda kendisine bereket verilir. Her kim de ona göz dikerek alırsa o malda kendisine bereket verilmez ve yiyip de doymayan kimse gibi olur. Yüksek el alçak elden daha hayırlıdır.» hadîsi Buhârî «Zekât» «Vasâyâ» «Hums» ve «Rukaak» bahislerinde Tirmizî «Zühd» bahsinde; Nesâî «Zekât» ve «ftukaak» bahislerinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. rivâyetinde şu ziyâde vardır-. «Dedim ki: Ya Resûlallah! Seni hak dînle gönderen Allah-a yemin ederim ki senden sonra dünyâdan gidinceye kadar hiç bir kimseden bir şey isteyerek malını azaltmam. Ebû Bekir (radıyallahü anh) Hakîm-i kendisine ganimet malından bir şey vermek için çağırır fakat Hakîm bunu kabulden imtina ederdi. Sonra Ömer (radıyallahü anh) dahi bir şey vermek üzere kendisini çağırdı fakat Hakîm yine hiç bir şey kabul etmedi. Bunun üzerine Ömer: Ey Müslümanlar cemâati! Sizi Hakîm-e şâhid olmaya dârvet ediyorum. Çünkü ben kendisine şu ganimetten hakkını vermek istiyorum o almaktan çekiniyor; dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in vefatından sonra Hakîm ölünceye kadar hiç bir şey kabul etmedi.» Yeşillik demektir. Kelimenin müennes olarak kullanılması ya yeşillik nevileri itibârı ile yahut yeşil fâkihe yani yemiş takdirinde olduğu içindir. Mala çok rağbet gösterilmesi yeşil ve tatlı yemişe benzetilmiştir. Çünkü manzara itibârı ile yeşil renk hoşa gider. Tatlı olan bir şey de makbuldür. Ayrı ayrı hoş ve makbul olan bu iki şey beraberce bulununca elbette rağbet o nisbette artar. cümlede malın bakî olmadığına işaret vardır. Çünkü insanların mala meyil ve hırsı yeşil ve tatlı yemişlere benzetilmiştir. Bunlar ise baki değildirler. hadiste zikri geçen «Tıyb-i nefis» hakkında Kâdı Iyâz iki vecih ihtimâlinden bahsetmiştir. Birinci ihtimâle göre. «gönül hoşluğu» mânâsına gelen bu terkîb alana aittir. Yani musallat olur-casına istemeden verilen şey-i alırsa bereketini görür demektir. ihtimâle göre: Bu tâbir verene aittir. Mânâsı: Sahibi tarafından gönül hoşluğu ile gözü kalmadan ve istemeden verilen bir şey-i alırsa onun bereketini görür demektir. beyânına göre «îşrâf-ı nefis»-den murâd: Birinin malına göz dikmek ona musallat olmak ve tama- etmektir. de doymayan»-dan murâd: Bâzılarına göre oburluk hastalığıdır. takımları «Buradaki teşbihden murâd: İhtimâl ki aç gözlünün otlayan hayvana benzetilmesidir.» demişlerdir. diyor ki: «Bence bundan anlaşılan mide usaresinin şiddeti ve galebesidir. Yemke mideye iner inmez hemen hazmolunur. Aksi taktirde bir mideye istiâb edeceği miktardan fazla yiyeceğin doldurulması tasavvur olunamaz. Hikâye müelliflerinin anlattıklarına göre Bedeviler- den bir adam bütün bir deveyi karısı da bütün bir deve yavrusunu yemişler...» Hakim-in Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) dünyâdan gittikten sonra evvelâ Ebû Bekir sonra Ömer (radıyallahü anhümâ)-nın vermek istedikleri ganimet hissesini hakkı olduğu hâlde kabul etmemesi âdet olacağından korktuğu içindir. Zira nefis almağa alışırsa bu hâl bir âdet olur. Hakkı olmayan şeyleri kabul etmeye başlayabilir. Bu düşünce ile nefsin tamâ-mı kırmış ve şüpheli şeylere yanaşmaktan çekinmiştir. Bir de Hazret-i Hakim Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-e ondap sonra kimseden bir şey almayacağına hattâ bir rivâyette o günden sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-den bile bir şey istemeyeceğine söz vermişti. Ömer-in Hakîm (radıyallahu anh)’ın ganimet hissesini almadığına şahit çağırması Hakîm-in kötü te-vîlinden korktuğu içindir. Ömer (radıyallahü anh) bununla Beytü’l-Mâl-den verildiği hâlde hakkını almayan kimsenin bir daha o malda hakkı kalmadığını da göstermiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Zekât
Konu: Yüksek Elin Alçak Elden Daha Hayırlı; Yüksek Elden Murad: Veren El Alçak Elden Murad: Alan El Olduğunu Beyan Bâbı