Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Her Belde Halkı İçin Ayı Kendileri Görmelerinin Müteber Olduğunu; Bir Beldede Hilali Görürlerse Onlardan Uzak Olan Yerler İçin Bu Hükmün Sabit Olmadığını Beyan Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
2580-) Bize Yahya b. Yahya ile Yahya b. Eyyûb Kuteybe ve İbn Hucr rivâyet ettiler. Yahya b. Yahya (Anberanâ) dedi; diğerleri (Haddesenâ) tâbirlerini kullandılar. (Dediler ki): Bize İsmail yani İbn Ca-fer Muhammed yani İbn Ebî Harmele-den o da Küreyb’den naklen rivâyet etti ki Ümmü-l-Fadl binti Haris kendisini Muâviye nezdinde Şam-a göndermiş. Küreyb Şöyle dedi: Şam-a varıp Ümmü Fadl-ın hacetini gördüm. Ben Şam-da iken Ramazan hilâli göründü. Hilâl-i cuma gecesi gördüm. Sonra Medine-ye ayın nihâyetinde geldim. Abdullah İbn Abbâs (radıyallahü anhûma) bana bâzı şeyler sordu sonra hilâlden söz açarak: «Hilâli ne zaman gördünüz» dedi. Ben: «Biz onu cuma gecesi gördük.» cevâbını verdim; «Onu sen mi gördün?» diye sordu; «Evet. Halk da gördüler ve oruç tuttular. Muâviye de oruç tuttu.» dedim. Bunun üzerine İbn Abbâs: «Ama biz onu cumartesi akşamı gördük. Onun için de ya otuzu tamamlayıncaya yahut hilâli görünceye kadar oruca devam ediyoruz.» dedi. Ben: «Muâviye-nin görmesi ve oruç tutmasıyla iktifa etmiyor musun?» dedim; İbn Abbâs: «Hayır; bize Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) böyle emir buyurdu.» cevâbını verdi. Yahya b. Yahya Küreyb-in «İktifa etimyelim mi?» yoksa «İktifa etmiyor musun?» dediğinde şekketmiştir. hadîsi Ebû Dâvûd Nesâî ve Tirmizî rivâyet etmişlerdir. şerif hilâlin bir yerde sübût bulmasıyla hükmün oraya münhasır kalacağına delâlet etmektedir. şöyle diyor: «Ulemâmıza göre sahih olan kavil şudur ki: Hilâlin bir yerde görülmesi bütün insanlara teşmil edilemez. Yalnız me-safe-i sefer olmıyan yakın yerlere mahsûs kalır. Ayın ayni zamanda doğduğu yerlere hüküm şâmildir derler. takımları da: İklim birse hüküm hepsine şâmil değilse şâmil olamaz; demişlerdir. Ulemâmızdan Bazıları: Ay-ın bir yerde görünmesi yer yüzünde yaşıyan bütün müslumanlara âmm ve şâmildir; diyorlar. Bu takdirde İbn Abbâs Hazretlerinin Küreyb (radıyallahü anh)-ın haberi ile amel etmemesi haber-i vahit olduğu içindir. Çünkü bu bir şahadettir bir kişinin haberiyle sabit olmaz. Lâkin zahire bakılırsa İbn Abbâs onu haber-i vâhid olduğu için değil; uzakta bulunanlar hakkında hüküm isbât etmediği için reddetmiştir.» mes-ele Hanefiîye İmâmları arasında da ihtilaflıdır. Zahiri mezhebe göre bir yerde hilâlin görüldüğü sübût buldumu hüküm bütün insanlara şâmil olur. Binâenaleyh garp-da yaşıyan müslümanların ay-ı görmesiyle şarkda yaşıyanlara da Ramazan ve Bayram sabit olur. «Bu mes-ele ayın muhtelif zamanlarda doğmasına göre değişir. Çünkü hükme sebep aydır. Hilâl görülmek suretiyle bir kavim hakkında sebebin mevcut ve münrakid olması başkaları hakkında da mün-akid olmasını îcâb etmez. Zîrâ ihtilâf-fmatâli- yani ayın muhtelif zamanlarda doğması nazar-ı itibâra alınır. Nitekim bir kavmin bulunduğu yerde güneş batsa başkalarının yaşadığı yerde batmasa yalnız güneşin battığı yerlerin halkına akşam namazı farz olur.» demişlerdir. sahibi ile diğer bâzı ulemâ ihtilâf-ı matâli-i muteber tutmuşlardır. Küreyb hadîsinin zahiri de onların kavlini te-yid etmektedir. Ancak Bazıları bu hadisd-ki işaretin İbn Abbâs ile Hazret-i Küreyb arasında cereyan eden konuşmaya âit olduğunu söyliyenler vardır. Bu takdirde hadîsde ihtilâf-ı metâli-in nazar-ı itibâra alınacağına delil kalmaz. «Hidâye- şârihi Kemâl İbn Hümâm (788-861): «Zâhir-i rivâyetle amel etmek ihtiyata daha muvafıktır.» diyor.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Oruç
Konu: Her Belde Halkı İçin Ayı Kendileri Görmelerinin Müteber Olduğunu; Bir Beldede Hilali Görürlerse Onlardan Uzak Olan Yerler İçin Bu Hükmün Sabit Olmadığını Beyan Bâbı