2747-)
Bana Muhammed b. Ebî Ömer El-Mekkî rivâyet etti. ki): Bize Abdülazîz b. Muhammed Ed-Derâverdi Yezîd b. Abdillah b. Had-dan o da Muhammed b. İbrahim-den o da Ebû Selemete-bni Abdutrahman-dan o da Âişe (radıyallahü anha)’dan neklen rivâyet etti. Âişe şöyle dedi: bizden birimiz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında bazan oruç tutamaz da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber bulunmak dolayısıyla onu ta şaban gelinceye kadar kaza edemezdi.» hadîsi Buhârî Ebû Dâvud Nesâî ve İbn Mâce «Kitabu-s-Savm» da tahric etmişlerdir. bir rivâyetinde işaret olunduğu gibi Buhârî-nin rivâyetinde dahi «Meşguliyet Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-den ileri geliyordu. Yahut onunla meşgul olunuyordu.» ifadesi râvi Yahyâ-nın sözü olduğu bildirilmiştir. sözden murâd: Hazret-i Âişe-nin bütün vakitlerinde kendini Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in emrine tahsis ettiğini anlatmaktır. Şaban ayında orucunu kazaya vakit bulması o ayda Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oruç tuttuğu içindir. bir rivâyetinde Hazret-i Âişe-nin: (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat edinceye kadar üzerinde kalan Ramazan borcunu ancak Şaban ayında kaza etmişimdir.» dediği bildirilmektedir.