Oruçdan Zarar Görecek Yehut Oruç Sebebi İle Bir Hak Zayi Edecek Olan Kimse Île Bayram Ve Teşrik Günlerinde Oruç Tutanı Devamlı Oruçdan Nehiy Ve Bir Gün Oruç Tutup Bir Gün Bırakmanın Faziletini Beyan Bâbı
2800-)
Bana Züheyr b. Harb ile Muhammed b. Hatim hep birden İbn Mehdî’den rivâyet ettiler. Züheyr ki): Bize Abdurrahmân b. Mehdî rivâyet etti. ki): Bize Selim b. Hayyâm rivâyet etti ki): Bize Saîd b. Mînâ rivâyet etti. ki): Abdullah b. Amr şunu söyledi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana: «Ey Abdullah b. Amr! Duydum ki sen gündüzleri oruç tutar geceleri namaz kılarmışsın. Bunu yapma çünkü vücûdunun senin üzerinde hakkı vardır gözünün de senin üzerinde hakkı vardır. Zevcenin dahi senin üzerinde hakkı vardır. Bazen oruç tut bazen tutma. Her aydan üç gün oruç tut. Bu bütün sene oruç tutmak demektir.» buyurdu. Ben: «Ya Resûlallah! Benim (fazla oruç tutmaya) kuvvetim vardır.» dedim. Resûlüllah «Öyle ise Dâvud Aleyhisselâm orucunu tut (yani) bir gün oruç tut bir gün tutma » buyurdular. (ömrünün sonlarında): «Ah keski bu ruhsatı tutsaydım.» derdi. hadîsin muhtelif rivâyetlerini Buhârî «Kitâbu-t-Teheccüd» «Kitâbu-s-Savm» «Kitâbu-n-Nikâh» ve «Kitâbü-l-îsti-zan»da Müslim ile Ebû Dâvud «Kitâbu’s-Salât»da Nesâî «Kitabu-s-Savm»da tahric etmişlerdir. muhtelif rivâyetlerinden anlaşıldığına göre Abdullah b. Amr (radıyallahü anh) gündüzleri oruç geceleri de Kur-ânı Kerîm-i hatmetmek suretiyle ihya edeceğine yemin vermişti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu vahiy ile haber almış Hazret-i . Abdullah-a bunu yapmamasını çünkü gerek nefsinin gerekse ailesi ile ziyaretçilerin kendisi üzerinde hakları bulunduğunu ve çok yaşıya-cağı için âhir ömründe bu vazifeleri yapamayacağını işâreten anlatmıştı. Hazret-i Abdullah Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in tavsiyelerini kendisi için az bulmuş her tavsiyesine mukâabil daha fazlasını istemişti. Bunun mânâsı onun tavsiyelerine —haşa— itiraz değildi. Çünkü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in tavsiyelerinin emir mahiyetinde olmadığını biliyordu. O bunları sırf bir tahfif ve kolaylık olmak için yapıyordu. (radıyallahü anh) ise kendinde ibâdet için kuvvet gördüğünden daha fazlasını rica ediyordu. Fakat neticede Fahri Kâinat (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin haber verdikleri zuhur etti. İhtiyarlayınca bu ibâdetleri ifada güçlük çekmeye başladı. O zaman Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in tavsiyelerini hatırlar ve «Ah keski Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ruhsatını tutmuş olsaydım.» diye ha-yıflanırdı. hakkından murâd cima- nafaka ve hüsn-ü muaşeret gibi şeylerdir. bâzı rivâyetlerinde zikri geçen ehil-den murâd da: Çoluk çocuk ve akrabadır. Bunların hakları kendilerine nafaka vermek onlara güzel muamelede bulunmak çocuklara İslâm terbiyesi vermek gibi şeylerdir. oruç Bâbında cismin hakkından murâd dahi onun sıhhatine dikkat etmek ve iyi bakmaktır. Buradaki hak: Yâcib mânâsına değildir. oruç sebebiyle vücud dermansız ve bîtap düşer de telef olmaya mâruz kalırsa vücûda bakıp beslemek vâcib olur. «Buradaki hakdan murâd: Mendûbdur.» demişlerse de mendüba hak denilemiyeceği cihetle bu tefsir makbul görülmemiştir. ay tutulan üç gün orucun bütün sene orucuna dank tutulması fazilet ve sevap itibarı iledir. Buradaki benzerlikden hakikate müsavat lâzım gelmez. Şerîfde zikredilen «Efdal»ın mânâsı fazileti daha çok demektir. Yoksa her ay bir gün oruç tutanla on gün oruç tutanın birbirinden farkı meydandadır. Zîra biri on kat sevaba lâyık bir hasene diğeri onar kat sevabı celbeden on hasene ifa etmiştir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in «ebedî oruç tutan kimse oruç tutmuş değildir.» sözünü ulemâ üç şekilde te-vil etmişlerdir: Bu söz hakikatine hamledilir. Ebedî oruç tutan bayramlarla teşrîk günlerinde de orucu bırakmıyacağı için sevap kazanayım derken günâha girmiş olacağından hiç oruç tutmamış gibi olur. Âişe (radıyallahü anha) dahi buna kaail olmuştur. Bu cümle oruçtan zarar görecek yahut oruç sebebiyle başkalarının haklarını zayi edecek olanlar hakkındadır «Oruç tutmuş değildir.» cümlesi «Başkaları gibi oruçtan meşakkat duymaz.» mânâsına haberdir duâ mânâsına değildir. sene; oruç tutmanın caiz olup. olmadığı hususunda ulema ihtilâf etmişlerdir. Zahirîler--e göre caiz değildir. Cûmlıûr-u ulemâ bayramlarla teşrik günlerinde tutmamak şartıyla bunun caiz olduğunu söylemişlerdir. Şafiî-nin mezhebi de budur. Hattâ ona göre bu oruç müstehabdir. Mâce-nin Hazret-i İbn Ömer-den rivâyet ettiği bir hadîste: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: «Nuh Aleyhişselâm bayram günleri müstesna olmak üzere bütün sene oruç tutardı.» buyurduğu bildirilmiştir. Kiram-dan Ömerü-bnül-Hattâb oğlu Abdullah Âişe Ebû Talha ve Ebû Ümame (radıyallahü anh) hazeratı bütün sene oruç tutarlarmış. orucu ile bütün sene orucunu birbirine karıştırmamalıdır. Visal orucu birkaç gün geceleri dahi iftar etmemek şartıyla tutulan oruçtur. Senelik oruç ise bayramlarla teşrik günlerinden maada akşamları iftar etmek şartıyla tutulan oruçtur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Oruç
Konu: Oruçdan Zarar Görecek Yehut Oruç Sebebi İle Bir Hak Zayi Edecek Olan Kimse Île Bayram Ve Teşrik Günlerinde Oruç Tutanı Devamlı Oruçdan Nehiy Ve Bir Gün Oruç Tutup Bir Gün Bırakmanın Faziletini Beyan Bâbı