2865-)
Bize Yahya b. Yahya ile Yahya b. Eyyûb Kuteybetü-bnü Saîd ve Aliyyü-bnü Hucr rivâyet ettiler. Yahya (Bize haber verdi.) tâbirini kullandı. Ötekiler: Bize İsmail b. Ca-fer Abdullah b. Dinar-dan naklen rivâyet etti. O da İbn Ömer (radıyallahü anhüma)’yı şunu söylerken işitmiş dediler: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Medînelilere Zü’l-Huleyfe-den Şamlılara Cuhfe-den Necîdlilere Karn-dan ihrama girmelerini emir buyurdu.» b. Ömer (radıyallahü anhüma) ki: Haber aldığıma göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): de Yelemlem-den ihrama girerler.» buyurmuş. hadîsi Buhârî -Hacc» bahsinde tahrîc etmiştir. (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin Yemenlilerin mi-kaatı hakkındaki beyanatını Abdullah İbn Ömer (radıyallahü anh) bizzat işitmemekle beraber bu cümle de hadîs olarak sahih ve sabittir. Nitekim bundan önceki İbn Abbâs (radıyallahü anh) hadîsinde zikri geçtiği gibi Câbir Âişe ve Haris b. Amr (radıyallahü anh) hadîslerinde de beyân olunmuştur. (radıyallahü anh) hadîsi bu hadîsden sonra görülecektir. Âişe hadîsini Nesâî rivâyet etmiştir. Mezkûr hadîsde: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Medineliler için Zu-l-Huleyfe-den Şamlılarla Mısırlılar için Cuhfe-den Iraklılar için Zat-ı Irak-dan Yemenliler için de Yelemlem-den ihrama girmeyi mikaat tayin buyurdu.» denilmektedir. b. Amr (radıyallahü anh) hadîsini Ebû Dâvud rivâyet etmiştir. Bu hadîsde Hazret-i Amr (sallallahü aleyhi ve sellem) Mîna-da yahut Arafat-da iken yanına geldim...» demektedir. hadîsde: « Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zâtı ırkı Iraklılar için mikaat tayin etti.» cümlesi de vardır. ki İbn Ömer (radıyallahü anh) rivâyetlerin birinde «Kulağıma geldi.» mânâsını ifade eden «Beleğani» fiilini kullanmıştır. Bu sözle rivâyet olunan bir hadîsin hüccet olarak kabul edilip edile-miyeceği ihtilaflı ise de hadîs ulemâsınca mezkûr kelimeyle yapılan rivâyette beis yoktur. Çünkü zahire göre bununla hadîs rivâyet eden sa-habi o hadîsi ancak başka bir sahâbiden nakleder. hepsi âdildirler. Gerçi bazıları: «Zât-ı ırkı Iraklılar için mikaat tayin eden Hazret-i Ömer-dir. Çünkü Irak onun zamanında fetholunmuştur. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında müslümanların elinde değildir.» demirlerse de Aynî bunlara cevap vermiş ve: bir şaşkınlıktan ibarettir. Iraklılara Zat-ı ırkı mikaat tayin eden bizzat Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-dir. Nitekim Ebû Dâvûd-un rivâyetinde tasrih buyurulmuştur. Şamlılar-la Mısırlılar için Cuhfe-yi mikaat tâyin eden dahi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-dir. Halbuki onun zamanında bu ülkeler de fethedilmemişlerdi. Bu tayinlerin sebebi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ümmetine Allahü teâlâ hazretlerinin Şam Mısır Irak vesair beldeleri fethedeceğini bilmesidir. Hadîs-i Şerîfde: «Irak dinarını ve dirhemini Şamda kilesini vermediler.» buyurmuş olması da bunu te-yid eder. hadîsten murâd: Iraklılar-la şamlılar-in ilerde bunları vermeyeceklerini beyandır. ırk: Bir dağ eteği yahut tepedir. Onunla Mekke arasında ikibuçuk günlük mesafe vardır.» demiştir.