2911-)
Bize Salih b. Mismar Es-Sulemî rivâyet etti. ki): Bice Muâz b. Hişam rivâyet etti. ki): Bana babam Yahya b. Ebi Kesir-den rivâyet etti. ki): Bana Abdullah b. Ebi Katâde rivâyel etti. ki): Babam Hudeybiye senesi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) İle birlikte yola çıktı. Arkadaşlarından kimisi ihrama girmiş kimisi girmemişler Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e Gayka-da düşman bulunduğunu söylemişler o da oraya gitmiş. Ebû Katâde demiş; Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabı ile beraber bulunduğum bir sırada ashab birbirlerine gülerken bir de baktım bir yaban eşeğinin karşısındayım. Hemen üzerine hücum ettim ve hayvanı vurarak çökerttim. Derken arkadaşlardan yardım istedim. Onlar bana yardım etmekten çekindiler. Müteakiben onun etinden yedik. Ve düşmanın önümüzü keseceğinden korktuk. Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i aramaya gittim. Kimi atımı şahlandırıyor kimi de yavaş gidiyordum. Az sonra gece yarısı Benî Gıfâr-dan bir adama rastladım da: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e nerede tesadüf ettin? diye sordum. O zât; Ben onu Ta-hiıı-de bıraktım. Niyeti Sukya-da mola vermektir.» dedi. Kendisine yetiştim ve; «Ya Resûlallah! Ashabın sana selâm ediyor ve Allah-ın rahmetini diliyorlar. Sen yokken düşman tarafından yatlarının kesilmesinden korktular. (Lütfen) onları bekle.» dedim. O da bekledi. Sonra; «Ya Resûlallah! Ben bir av vurdum ondan artan bir parça yanımdadır.» dedim. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (yanındaki) cemaata İhrâmlı oldukları halde: buyurdular.