3023-)
Bize Muhammedü-bnul-Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize. Muhammed b. Cafer rivâyet etti. ki): Bize Şu-be Amr b. Mürra-dan o da Saîd b. Müseyyeb’den naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: Alî ile Osman (radıyallahü anhüma) Usfân-ri:i bir yere geldiler Osman müt-adan yahut umreden nehyedîyordu. Alî: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yaptığı bir işe karşı ne demek istiyorsun? Onu neden yasak ediyorsun? dedi. Osman: Bunu bize sormaktan vazgeç dedi. Alî: Ben seni bırakamam! mukaabelesinde bulundu. Alî bunu caiz gördüğü için müt-a ile ömrenin ikisine birden niyetlendi. diyor ki: «Muhtar olan kavle göre Hazret-i Osman’ın yasak ettiği müt-a haccda mâruf olan temettu-dur. Hazret-i Ömer ile Osman. (radıyallahü anh)’ın ikisi de bundan tenzîhen nehyetmişlerdir. onlarca hacc-ı ifrâd daha faziletlidir.» Osman’ın «lâkin biz korkuyorduk.» sözünden muradı: Mekke-nin fethinden Önce hicretin 7. yılında yapılan ömreye ait olacaktır. . Şerif ilmin yayılması lâzım geldiğine bu hususta Ülü-l-Emir ve saire ile münazara yapılabileceğine ve müslümana nasihat gerektiğine delildir. kıranı efdal görenler Hazret-i Alî-nin bu fiili ile istidlal ederler. Bize Said b. Mansûr Ebû Bekir b. Ebî Şey be ve Ebû Küreyb rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ebû Muâviye A-meş-den o da İbrâhîm-i Teynî-den o da babasından o da Ebû Zerr (radıyallahü anh)-dan naklen rivâyet etti. Ebû Zerr: müt-a yapmak Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)-in ashabına mahsûstu.» demiş.