3074-)
Bize Muhammedü-bnu-l-Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Muhammedü-bnü Ca-fer rivâyet etti. ki): Bize Şu-be rivâyet etti. ki): Ebû Cemrete-d-Dubaî-den dinledim; şunu söyledi: Ben muta yaptım da bir takım insanlar beni bundan menettiler. Ben de İbn Abhâs-a giderek bu meseleyi sordum. O bana müt-ayı emretti. Sonra eve giderek uyudum. Derken rüyamda bana biri geldi ve: «Makbul ömre mebrûr hacc.» dedi. üzerine ben İbn Abbâs-a giderek gördüğümü kendisine haber verdim. İbn Abbâs: ekber! Allahu ekber! Ebû-l-Kaasım (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünneti!» dedi. hadîsi Buhârî «Hacc» bahsinde tahrîc etmiştir. beyânına göre vak-a Abdullah b. Zübeyr zamanında geçmiştir. Abdullah b. Zübeyr müt-ayı meneder yalnız mahsur kalanlara caiz görürmüş. Bu hususta Âlkane ile İbrahim Nehaî dahi ona muvafakat etmişlerdir. ulemâya göre hacc-ı temettü- mahsur kalanlara mahsûs değildir. ömre mebrûr hacc.» cümleleri: müptedâ haber cümlesidir. Yani «bu makbul bir ömre ve makbul bir haccdir.» demektir. İbn Abbâs’ın:«Ebû-l-Kâsım (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünneti!» sözü dahi böyledir. Yani «Bu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünnetidir.» mânâsına gelir. beraber «Sünnet» kelimesini mansûb okumak da caizdir. Bu takdîrde cümlenin mânâsı: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünnetine uygun iş yaptın.» demek olur. rivâyetinde şu ziyâde vardır: üzerine İbn Abbâs bana: Yanımda kal da malımdan sana bir hisse ayırayım! dedi.» Râvî Şu-be diyor ki: «Ben Ebû Cemre-ye: Niçin? diye sordum; Gördüğün rüyadan dolayı; cevâbını verdi.» Abbâs (radıyallahü anh)’ın bu teklifine sebep: Salih rûyânın Peygamberliğin kırkaltı cüz-ünden bir cüz olmasıdır