3142-)
Bize Harmeletu-imu Yahya rivâyet etti. (Dedi i): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus İbn Şihab-dan o da Urvetü-bnu-z-Zübeyir-den naklen haber verdi. Urveye de Âişe haber vermiş ki: Müslüman olmazdan evvel Ensâr ile Gassân Menât için telbiye getirirler Safa ile Merve arasında sa-y yapmaktan çekinirlermiş. Bu onların babalarından kalma bir âdetiymiş. Menât için ihrama giren Safa île Merve arasında sa-y yapmazmış. İslâmiyeti kabul ettikleri vakit bunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-e sormuşlar da Allah Resûlüllah bu bâbda: ki Safa ile Merve Allah-ın şeairindendir. İmdi her kim Beyti hacceder yahut ömre yaparsa onların arasında sa-y yapmasında bir beis yoktur. Kim kendiliğinden bir hayır işlerse bilmeli ki Allah şükrü kabul eden ve bilendir.) âyet-i kerîmesini indirmiş. hadîsi Buhârî «Hacc» bahsinin bir-iki yerinde; Nesâî «Hacc» ile «Tefsir» bahislerinde tahrîc etmişlerdir. birinci rivâyetinde deniz boyunda İsaf ve Naile adlarında iki put bulunduğu bildirilmekteyse de Kâdi Iyâz bunun hatâ olduğunu söylemiş deniz tarafındaki putun şâir rivâyetlerde de bildirildiği vecihle Menât olduğunu bildirmiştir. Amr b. Lühey tarafından Müşellelin deniz tarafına dikilmiş bir puttur. devrinde Ezd ve Gassân kabileleri hacc için bu puta telbiye getirirlermiş. Kudeyd yakınında bulunan bir tepedir. Deniz kenarında İsaf ile Naile isimlerinde put yoktur. Şaîre-nin cem-idir. Nişane alâmet demektir. ile Merve-nin şeâirden sayılmaları ibâdet edilecek yerler oldukları içindir. ki Hazret-i Urve âyet-i kerimeden Safa ile Mervi- arasındaki sa-yin vâcib olmadığını anlamıştır. Ona göre âyetten murad: Sa-yi Urketmekten dolayı bir şey lâzım gelmemesidir. Hazret-i Âişe bu mânâyı kabul etmemiş âyetten muradın sa-yi terk değil sa-yi yapmak olduğunu bildirmiş ve şayet sa-yin terki murâd edilse âyet-i kerîmede: «Tavaf etmemekte beis yoktur » buyurulması îcâb ettiğini söylemiştir. Urvenin te-vili «Cünah» tâbiri yoktur. Ekseriyetle mubah olan şeylerde kullanıldığına nazarandır. (radıyallahü anha) kendisine âyette vücûba veya adem-i vü-cûba âit bir şey-bulunmadığını mezkûr kelimenin vacibin sukutu hakkında nass olmadığını anlatmak istemiştir. sebeple âyet-i kerîmenin Ensâr hakkında nâzil olduğunu da bildirmiştir. şâzz bir kıraata göre âyet-i kerîme Hazret-i Âişe-nin . dediği gibi «Onların arasında tavaf etmemekte bir beis yoktur.» de okunmuşsa da Taberî buradaki «Lâ» kelimesinin ziyâde olduğunu binâenaleyh bu kırâata göre de mânânın «Onların arasında sa-y etmekte beis yoktur.» demek olduğunu söylemiştir. şâz kırâatların. meşhur olan kırâata muhalif mânâlarının hüccet olmadığını nakletmiştir. Ona göre âyette sa-yi müstehab görenlere de delil yoktur. Çünkü âyetteki tetavvu-dan murâd sa-y değil; hacc ve ömrenin aslıdır. İbn Abbâs (radıyallahü anh)-dan rivâyetine göre vaktiyle Safa üzerinde erkek suretinde bir put varmış; buna İsaf denilirmiş. Merve üzerinde de kadın suretinde bir put olup Naile adını taşırmış. Kitabın züûmlarınca güyû bunlar vaktiyle ınsanmışlar. Kâbe-de zina ettikleri için Allah onları taşa kalbetmiş de ibret için Safâ ve Merve üzerine çıkarılmışlar. Aradan uzun müddet geçince câhilıyet devri halkı bunlara tapmaya başlamışlar onlara tavaf ederken elleriyle dokunurlarmış. gelince bu putlar kırılmıştır. Müslümanlar bunlar sebebiyu- Safa ile Merve arasında sa-y yapmaktan çekinmiş. Nihayet âyet inerek sâ-ym meşru olduğunu beyân buyurmuştur. Âişe-nin «Binâenaleyh bu bir sünnet olmuştur. murâd: Meşru kılınmıştır demektir. bu sözü «Haccın rüknü olmuştur.» mânâsına almış Bazıları da: «Buradaki sünnetten murâd farzdır.» demişlerse de Ayni buna itiraz etmiş ve sünnet lâfzından rükün mânâsı çıkarılamıyacağını aksi taktirde sünnetle rükün arasında bir fark kalmayacağını söylemiştir. Çünkü rükün: Bir şeyin mâhiyetinde dâhil olan malzemedir. ile Merve arasındaki sa-yin ise haccın mâhiyetinde dâhil olduğuna kaail olan yoktur. Âişe-nin sözü nihayet sa-yin vâcib kuvvetinde bir sünnet-i müekkede olduğunu göstermektedir ki Hanefiîler’in kavli de budur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Hacc
Konu: Safa İle Merve Arasındaki Sayin Bir Rükün Olduğunu Haccın Ancak Onunla Sahih Olabileceğini Beyan Bâbı