3233-)
Bize Kuteybetübnü Saîd ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ve Züheyr b. Harb toptan İbn Uyeyne-den rivâyet ettiler. Züheyr ki): Bize Süfyân b. Uyeyne Salih b. Keysân-dan o da Süleyman b. Ye-sâr-dan naklen rivâyet etti. ki): Ebû Râfî- şunu söyledi: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mma-düM çıktığı vakit Ebtah-a inmemi bana emir buyurmadı. Ama ben (kendiliğimden) giderek oraya onun çadırını kurdum. Müteakiben o da oraya gelerek konakladı.» Ebû Bekir Salih-in rivâyetinde şunları söyledi: « ki: Süleyman b. Yesâr-dan dinledim.» rivâyetinde: «Ebû Râfi-den naklen o Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in eşyasına bakmaya me-mûrdu dedi.» ibaresi vardır. Âişe ile İbn Abbâs (radıyallahü anh) hadîslerini Buhârî İbn Abbâs hadîsini Nesâî ile Tirmizî hacc bahsinde tahrîc etmişlerdir. Tirmizî İbn Abbâs hadîsi hakkında: «Bu hadîs hasen sahîhdir.» demiştir. Ömer (radıyallahü anh) hadîsini Tirmizî dahi rivâyet etmiş ve bu bâbda Hazret-i Âişe ile Ebû Râfi- ve İbn Abbâs (radıyallahü anh)-dan da rivâyetler bulunduğunu söylemiştir. (radıyallahü anha) hadîsini bütün kütüb-ü sitte İmâmları tahrîc etmişlerdir. Bu bâbda Ebû Hüreyre Ebû Üsâme ve Enes (radıyallahü anh) hazerâtından da rivâyetler vardır Ebû Hüreyre rivâyeti kitabımızda az sonra görülecektir. Diğerlerini Buhârî tahrîc etmiştir. ki Mina-dan Mekke-ye dönerken El-Muhassabsa inmek İbn Ömer hadîsine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Hulafâ-i Râşidin-in âdetleri imiş. Bunu İbn Ömer (radıyallahü anh) da yaparmış. Fakat Hazret-i Âişe ile İbn Abbâs (radıyallahü anh) rivâyetlerinden bunun sünnet olmadığı Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in oraya tesadüfen indiği anlaşılmaktadır. Bu suretle oraya inmenin müstehab olup olmadığında Ashâb-ı kirâm ihtilâf etmiş oluyorlar. Filhakika Hulefâ--i Râşidin hazeratı Mina-dan dönüşte el-Muhassab-e inmiş İbn Abbâs Âişe ve kızkardeşi Esma (radıyallahü anh) orada inmemişlerdir. Bu husûsda ulemâ dahi ihtilâf etmişlerdir. Hattâbî-ye göre Mina-dan dönerken El-Muhassab denilen yerde bir müddet kalmak hacc ibâdetlerinden ma--dûd değildir. Abdûlazîm El-Mûnzirî ise bilâkis oraya inmenin bütün ulemâya göre müstehab olduğunu söylemiştir. Fakat Münzir-in iddiası söz götürür. Çünkü Tirmizî oraya inmemiş bütün ulemâya göre değil ulemâdan bâzılarına göre müstehab olduğunu söylemiş. Nevevî dahi bu yere inmenin İmâm Şafiî ile İmâm Mâlik ve cumhûra göre müstehab olduğunu bildirmiştir ki doğrusu da budur. Ulemâdan Urvetü-bnü-Zübeyr ile Saîd b. Cübeyr-in mezheblerine göre El-Muhassab denilen yere inmek müstehab değildir. İbrahim Nehaî-ye Saîd b. Cübeyr-in buraya inmediği söylenmiş de şu cevâbı vermiş: «Evvelce Saîd bunu yapardı sonra oraya inmemeyi daha muvafık buldu.» Ulemâdan bâzılarına göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in El - Muhassab-da hayvanından inerek bir müddet kalması ilk zamanlarda ibâdetlerini gizli gizli yaparken şimdi aşikâr ibâdet edebildiğine ve müşriklerin İslâmiyeti söndürmek azminde bulunmalarına rağmen Allah-ın bu dîni muzaffer kılmasına şükür içindir. Aynî diyor ki: «El-Muhassab-a inmenin hacc ibâdetleri ile alâkası olmadığı kararlaşınca acaba oradan geçen herkesin bu yere inmesi müstehab mıdır? Değil midir? Mutlak surette müstehab olduğunu söylemek caiz olduğu gibi kalabalık cemaat hâlinde oradan geçenlere müstehabdır demek de caizdir.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim Hacc
Konu: Nefr Günü El-muhassabe İnerek Orada Namaz Kılmanın Müstehab Oluşu Bâbı