3284-)
Bize Saîd b. Mansûr ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet ettiler. Lâfız Saîd-indir. (Dediler ki): Bize Süfyân İbn Tâvûs-dan o da babasından o da İbn Abbâs-tan naklen rivâyet etti. İbn Abbâs: son varacakları yerin Beyt-i Şerîf olması emir buyruldu. Yalnız hayzlı kadına ruhsat verildi.» demiş. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hassaten bu iki ayı zikir buyurması oruçla hacc bu aylarda yapıldığı içindir. kat-iyyetle buna kaail olmuştur. (?-743): «Hadîsin zahirine bakılırsa bu iki ayın hassaten zikredilmesi başka aylarda bulunmayan bir meziyete sahip oldukları içindir. Yoksa hadîs başka ayda yapılan taatın sevabı bunlarda yapılanın sevabından daha azdır mânâsına gelmez. Maksad bu iki ay bayramlara mahsus olduğu için onlarda vuku-u melhuz olan hatânın hükmünü kaldırmakdır.» demiştir. şerif sevapların amellere göre değil sırf Allah-ın bir fadl-ı ihsanı olduğunu söyliyenlerin delilidir. bu hadîs tam ve noksan ayların sevabda müsavi olduklarına delildir. binti Huyey tavâf-ı ifâzayı yaptıktan sonra hayz gördü. Ben onun hayz hâlini Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-e anlattım da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): O bizi yolumuzdan alıkoyacak mı? buyurdu. Ben: Ya Resûlallah! O ifâsını yapmış ve beyti tavaf elmişdi. İfâzadan sonra hayız gördü dedim. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): ise yola revân olsun!» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Hacc
Konu: Veda Tavafının Vücübu Ve Hayızlılardan Sukutu Bâbı