3359-)
Bize Said b. Mansûr rivâyet etti. ki): Bize Hüşeym Seyyâr-dan o da Ebû Hâzim-den o da Ebû Hüreyre-den o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsin mislini rivâyet etti. hadîsi Buhârî Tirmizî Nesâî ve İbn Mâce hacc bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. (sallallahü aleyhi ve sellem)-in: «Şu Beyt» buyurması bu hadîsi Mekke-de söylediğine delâlet eder. fili «YerÜs» «Yerfes» ve «Yürfis» şekillerinde de okunabilir se de meşhur olan kıraati kitabımızda olduğu gibi «Yerfüs»dür. Masdarı «Rafs» gelir. Bundan alınan isim ise «Rafes»dir. Cumhûru ulemâ-ya göre «Rafes»den murâd cimâ-dır. Bâzan bundan kötü söz bâzan da cima- lâfı kasdedilir. Bir takımları: «Rafes» «Kadınların yanında cima- îâfı etmektir» demişlerdir. Ezheri bu kelime hakkında şunları söyler: «Mezkûr kelime erkeğin kadından dilediği her şeyi ifâde eden cem-iyyetli bir sözdür» Evvelce de işaret ettiğimiz veçhile şeriatın hududu dışına çıkmaktır. Böyle bir kimseye fâsık derler. Bazıları buradaki «Fısk»tan Allah-tan başkası nâmına kurban kesmek kastedildiğini söylemişlerdir. Bu kelimeye haram işlemek yalan söylemek ve söğmek mânâlarını verenler de olmuştur. şerife vararak rafes ve füsûk yapmadan hacc eden kimsenin anasından doğduğu gibi dönmesi günahları affedildiği içindir. Zahirine bakılırsa böyle bir kimsenin büyük küçük bütün günahları affedilecektir. Fakat ulemâ bunun yalnız Allah hakkına âid günahlara mahsûs olduğunu söylemişlerdir. Çünkü kul hakları ancak helâllaşmak suretiyle affolunur.