Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Mekke İle Mekkenin Avı Yaş Otu Ağacı Ve Devam Üzere İlan İçin Alan Müstesna Olmak Üzere Bulunan Eşyasının Haram Kılınması Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
3370-) Bize Kuteybetü-bnü Saîd rivâyet etti. ki): Bize Leys Saîd b. Ebî Saîd-den; o da Ebû Şureyk-i Adevî-den naklen rivâyet etti ki Ebû Şureyh Amr b. Saîd-e: —Mekke-ye ordu gönderirken— müsaade buyur yâ Emîr! Sana Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Mekke-nin fethinin ertesi günü söylediği bir sözü anlatayım. Bunu benim kulaklarım işitmiş; kalbını bellemiş ve konuşurken gözlerim görmüştür. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Allah-a hamd-û senada bulunduktan sonra: Şüphesiz Ici Mekke-yi insanlar değil Allah haram kılmıştır. Binâenaleyh Allah-a ve Âhiret gününe iman eden hiç bir kimsenin orada kan dökmesi ve oradan bir ağaç kesmesi helâl değildir. Şayet bir kimse orada Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in harbi ile istidlal ederek kendisi için harbe ruhsat görürse ona: Allah Resûlüne (bu bâbta) izin vermiş fa-icat size izin vermemiştir deyin! Bana da ancak gündüzün bir saatında Mekke-de kıtale izin verdi. Mekke-nin bugünkü hürmeti dünkü hürmeti gibi olmuştur. Burada bulunan bulunmayana tebüğ etsin.» buyurdular. Şureyh-e (bunu söyleyince) Amr sana ne dedi? diye soranlar oldu. Ebû Şureyh: Ben bunu senden daha iyi bilirim yâ Ebâ Şureyhî Muhakkak ki Harem-i Şerif bir âsîyi bir idam kaçağını ve bir bozguncuyu barındırmaz cevâbını verdi dedi. hadîsi Buhârî «Hacc ve Megâzî» bahislerinde; Tirmizî «Hacc ve Diyât» bahislerinde Nesâî «Hacc ve İlim» bahislerinde muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir. «Ba-s»-in cem-idir. Ba-s göndermek mânâsına masdar olarak kullanıldığı gibi gönderilen şey mânâsına da gelir. Burada ondan murâd bir yere gönderilen ordudur. Amr b. Saîd bu orduyu Mekke-ye hicretin altmışıncı yılında Abdullah b. Zübeyr üzerine gönderiyordu. Bunun sebebi evvelce de işaret ettiğimiz veçhile Abdullah b. Zübeyr-in Yezîd-e bey-at etmemesiydi. Hazret-i Muâviye vefat edince oğlu Yezîd Abdullah b. Zübeyr’den bey-at istemiş o bunu kabul etmeyerek Mekke-ye gitmişti. Yezîd buna kızdı ve Mekke valisi Yahya b. Hakim-e mektup yazarak Abdullah b. Zübeyr-den bey-at alınmasını emretti. Hazret-i Abdullah çâr-nâçâr bey-at ettiyse de Yezîd mektupla bildirilen bu bey-ati kabul etmedi. Hazret-i Abdullah’ın bağlı olarak getirilmesini istedi. Yahya tekrar Abdullah b. Zübeyr-e müracaat ettiği vakit Hazret-i Abdullah Beyt-i Şerife sığındığını bildirdi. Yezîd bunu da kabul etmedi ve o gün Medine valisi bulunan Amr b. Saîde mektup yazarak Abdullah b. Zübeyr üzerine ordu göndermesini emretti o da gönderdi. İşte hadîs-i şerifte beyân edilen muhavere bu sırada geçmiştir. Amr b. Saîd şahabı değildir. Battâî Ehl-i Sünnet ulemâsına göre Hazret-i Abdullah b. Zübeyr-in hilâfete Yezîd-den de Abdülmelik-ten de evlâ olduğunu söyler. Çünkü Hazret-i Abdullah sahâbî-dir. Kendisine Ötekilerden önce bey-at edilmiştir. İmâm Mâlik dahi: «İbn Zübeyr Abdülmelik-ten evlâdır» demiştir. Ebû Şureyh Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittiği hadîsi: «Onu kulaklarım işitmiş; kalbını bellemiş ve konuşurken gözlerim görmüştür» diyerek her vecihle bellediğini mübalâğa suretiyle anlatmak istemiştir. Hürmet delili mevcûd olmakla beraber kulların özürüne mebnî ikinci defa meşru- olan şeydir. Esâs itibariyle hırsızlık demektir. Ekseriyetle deve hırsızlığında kullanılır. Bâzılarına göre harbe dinde fesat çıkarmaktır. Bu kelimeye daha başka mânâlar verenler de vardır. ki Ebû Şureyh Amr b. Saîd-in Mekke-ye ordu göndermesini doğru bulmamış bütün varlığı ile onu bundan vazgeçirmeye çalışmıştır. Ebû Şureyh bu bâbda rivâyet ettiği hadîsin umûmiyle istidlal etmiş Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke-de harbi haram kıldıktan sonra orada harb edilemiyeceğine ve İbn Zübeyr-in katli caiz olmadığına kaail olmuştur. diyor ki: «Amr bunu işitince (Bunu ben senden daha iyi bilirim) diyerek Ebû Şureyh-in sözünü reddetmiş ve (Sen bu hadîsi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-den işitmiş ve bellemişsin ama mukaateden ne demek istediğini anlamamışsın. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bu sözü bir yerin kahran feth edilmesi sebebiyledir. Yoksa Harem hâricinde öldürülmeyi hak eden bir kimse sebebiyle söylememiştir. Benim sadedinde bulunduğum hâdise bu ikinci kabildendir. Şu halde bana nasıl inkârda bulunuyorsun?) demek istemişti.» İbn Hazm bu bâbda Amr b. Said-e şiddetle hücum etmiş ve şunları söylemiştir: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sahâbîsinden daha âlim görünmek isteyen fâsık dalkavuk şeytan alçak bir herifin kıymeti olamaz. Allah ve Resûlüne âsî olan ancak bu fâsık ile onu iktidara getirenlerdir. Dünya ve Âhiret kepazeliğini üzerine alan da ancak kendisi ve onu tasvîb edenlerdir.» için harbe ruhsat» görmekten murâd ; «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) nasıl harb etti ise ben de harb ederim» demektir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Hacc
Konu: Mekke İle Mekkenin Avı Yaş Otu Ağacı Ve Devam Üzere İlan İçin Alan Müstesna Olmak Üzere Bulunan Eşyasının Haram Kılınması Bâbı