3378-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Hasen el-Hulvânî rivâyet etti. (Demiş ki): Bana (Ca-fer b. Amr b. Hureys rivâyet etti.) Hulvânî-nin rivâyetinde: Babasından naklen Ca-fer b. Amr b. Hureys-den dinledim; demiş. Babası (Amr) şunları söylemiş: hâlâ Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-i minber üzerinde başında siyah bir sarık sarığın iki tarafını omuzları arasına sarkıtmış olduğu halde görüyor gibiyim.» Bekr: «Minber üzerinde» demedi. önceki rivâyette Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Mekke-ye başında miğfer olduğu halde girdiğini görmüştük. Bu rivâyette siyah bir sarıkla girdiği bildiriliyor. Hâkim (321-405) «El-ikku nâmındaki eserinde bu bâbda şunları söylemiştir: « Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in fetih gününde sarık mı yoksa miğfer mi giydiği hususunda rivâyetler muhteliftir. Fakat ihrâmsız girdiğinde ihtilâf yoktur. Ulemâdan Bazıları baştaki sarığın miğfer gibi olduğunu söylemişlerdir. Cahit (radıyallahü anh) hadîsi de bu kavli te-yîd eder. Mezkûr hadîsi her ne kadar Müslim —yalnız başına— sahih addetmişse de Enes hadîsi bilittifâk sahihtir. Miğferin sarık olmadığına delil «demirden» denilmesidîr. Bundan anlaşılıyor ki »demirden bir miğfer» rivâyeti o siyah sarık» rivâyetinden daha sabittir. Çünkü sarığın râvisi Ebû-z -Zübeyr-dir. Amr b. Dînâr Ebû-z-Zübeyr-în takviyeye muhtaç bir zât olduğunu söylemiştir...» İyâz (476-544) iki rivâyetin arasını şöyle bulmuştur: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke-ye miğferle girmiş; sonra onu çıkararak başına siyah sarık sarmıştır. Buna delil başında siyah sarık olduğu halde halka hutbe îrâd buyurmasıdır. Zîra hutbe fetih işi tamamlandıktan sonra Kâ-be-nin kapısında okunmuştu. şerîf Mekke-ye ihrâmsız girilebileceğine delildir Kacc nevilerinden birine niyet etmeyen bir kimse ister odunculuk suculuk ve avcılık gibi tekerrüs eden bir hacet sebebile; ister ticâret ve ziyaret gibî tekerrür etmeyen ihtiyaçlar dolayısiyle olsun ve keza emniyet bulunsun bulunmasın Mekke-ye ihrâmsız girebilir. bu hususta İmâm Şafiî-den iki kavil rivâyet olunduğunu esah ve müftâbih kavlin bu olduğunu; ikinci kavle göre tekerrür etmeyen hacet için Mekke-ye ihrâmsız girilemeyeceğini yalnız harb ve korku gibi sebeplerle girmenin yine de caiz olduğunu söylüyor; ve: «Kâdî Iyâz bunun gibi bir kavli ekser-i ulemâdan nakîetmiştir.» diyor. göre Mekke-ye ihrâmsız girmek mutlak surette caiz değildir. Çünkü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): olarak hiç bir kimse mikaatı geçemez» buyurmuştur. Bir de ihramın vâcib olması o mübarek yeri ta’zîm içindir. Bu hususda hacı olanlarla olmayanlar müsavidir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in fetih günü Mekke-ye ihrâmsız girmesi o saate mahsus idî. rivâyet hutbe esnasında siyah elbise giyilebileceğini gösteriyor. Mamafih beyaz giymek efdaldir. Zira Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sahih bir hadîsde: hayırlı elbiseniz beyaz olandır.» buyurmuşlardır. Burada siyah sarık sarması bunun da caiz olduğunu beyân içindir.