3569-)
Bana Muhammed b. Rafi-de rivâyet etti. ki): Bize Yahya b. Âdem ile Ömer b. Sa-d ve Abdûrrezzak toptan Süfyan-dan o da Yûnus b. Ubey-den o da şuayb b. Habhâb-dan o da Enes-den naklen rivâyet ettiler. Bu râvilerin her biri Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen onun Safiyye-yi azâd ettiğini ve azâd buyurmasını ona mehir yaptığını rivâyet etmişlerdir. babasından rivâyet ettiği hadîste ; «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Safiyye ile evlendi de azâd buyurmasını ona mehir yaptı.» ifâdesi vardır. hadîsi Buhârî «Namaz» ve «Nikâh» bahislerinde Müslim «Meğazî»de Ebû üsvud «Haracda; Nesâî «Nikâh» «Velime» ve «Tefsir» bahislerinde muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. Medine-i Münevvere-nin şarkı şimalisinde ona altı-yedi konak mesafede bulunan bir-erdir. Vaktiyle burası bir Yahûdi kalesi idi. Hattâ ilk defa orada Benî İsrâil-den Hayber isminde bir adam yaşadığı için bu ismin verildiği söylenir. Hayber hurmalık bir yerdir. İslâmiyetin zuhurunda orada Benî Kurayza ve Nadir namlarında iki Yahûdi kabilesi yaşamakta idi. gazası İbn Sa-d’ın beyânına göre hicretin yedinci senesinde vuku bulmuştur. bazılarında Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Haber gazasında-bir merkebe bindiği bildirilmektedir. Buhârî Şârihi Aynî-ye göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) o gün at üzerinde gaza etmiştir. Merkebe bindiğin bildiren hadîs sahih ise muhasara günlerinin bazılarında merkebe bindiğine hamlolunur. . Talha: Zeyd b. Seh El-Ensari (radıyallahü anh)-dır. Bu zad Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile bütün harblere iştirak etmiştir. Hazret-i Enes in üvey babasıdır. (sallallahü aleyhi ve sellem)-in uyluğu hücum esnasında kalabalıktan Enes (radıyallahü anh)’ın dizine çarparak açılmıştır. Hayvanının şiddetle koşmasından açılması da mümkündür. Banları Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in uyluğunu kendisi açtığını söylemişi erse de bu iddia doğru değildir. Çünkü uyluğun avret sayıldığını bizzat Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bildirmiştir. Binâenalehy kasden avret mahallini açmasına ihtimal yoktur. Bazı rivâyetlerde Hazret-i Enes-in: «Uyluğunu açtı» demesi onun zannından ibarettir. Hakikatim uv"u£u:ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) açmamış kalabalıktan veya hayvanın sür-atle koşmasından açılmıştır. girince Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in: harabdır» buyurması ya gaibi ihbar yahud bedduadır. İhbar olduğuna göre o gün ma-mur bulunan şehir ileride harab olacak demektir. Beddûâ mânâsına alınırsa; «Allah Hayberlilerin belâsını versin» mânâsına gelir. ki râvi Abdülaziz Hazret-i Enes-den Yahûdilerin: «Vallahi Muhammedi gelmiş» dediklerini işitmiş. Bâzı râvi arkadaşlarının ise: «Ordu ile birlikte Muhammed» şeklinde rivâyet ettiklerini duymuştur. Ordu demektir. Ordu sağ. sol ön arka ve orta olmak üzere beş kısımdan meydana geldiği için ona bu isim verilmiştir. Kamîs kelimesi müdrecdir. cebren mi sulhan mı. yoksa ahalisi çekilmek suretiyle harbsiz olarak mı alındığı ihtilaflıdır. Ebû Ömer İbn Abdilberr-e göre bütün Hayber arazisi cebren alınmıştır. Münzırî bir kısmının cebren bir kısmının da ahalisi çekilmek suretiyle harbsiz olarak alındığına kaaildir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ganimeti taksim etmeden Hazret-i Dihye-ye câriye vermesi birkaç vecîhle tevil olunur: Teniil suretiyledir. Yani nafile olarak izin vermiştir. Ganimetleri taksim ederken beşte bir hesabına dahil almak şartıyla vermiş olabilir Sonradan kıymetini biçmek ve Dihye (radıyallahü anh) hesabına geçirmek şartiyle vermiş olabilir. Dihye eshab-i kirâmın yüzce en güzeli idi. Cebrail (aleyhisselâm) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-e bazan onun suretinde gelirdi. mü-minin Safiyye binti Uyeyn Harun (aleyhisselâm) sülâlesindendir. İlk kocası Kinanetû-bnû Ebi-î-Hukayk Hayber vak-asında öldürülmüştü. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu Hazret-i Dihye-ye vermişken tekrar geri alması hususunda muhtelif sözler söylenmiştir. Hatta bir rivâyete göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hazret-i Safiyye-yi Dihye-den satın almıştır. Ortada satış yokken onu nasıl satın aldığı dahi câyı te-emmül görülmüştür. bâbda söylenen sözlerin en doğrusu şudur: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hazret-i Safiyye-yi —hâşâ— nefsânî şehveti iktizası geri almamıştır. Çünkü kendisi nefsânî şehvetten ma-sumdur. Onu geri alması: Hazret-i Dihye-ye münasib olmadığı çünkü Harun (aleyhisselâm) neslinden gelen güzel bir reis kızı olduğu kendisine bildirildiği içindir. beyanına göre Dihye hâdisesi iki veçhe hamle-dilebilir:
Kaynak: Sahîh-i Müslim Ebvâbu Sucûdi-l-kur-ân
Konu: Bir Kimsenin Cariyesini Âzad Ederek Sonra Onunla Evlenmesinin Fazileti Bâbı