3754-)
Bana Ebû-t-Tâhir rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb rivâyet etti. H. Harmele b. Yahya Et-Tücîbî de rivâyet etti. Lâfız onundur. ki): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus b. Yezîd İbn Şihâb-dan naklen haber verdi. ki): Bana Ebû Seleme b. Abdirrahman b. Avf haber verdi ki Âişe şunu söylemiş: (sallallahü aleyhi ve sellem)-e kadınlarını muhayyer bırakması emrolununca benden başladı ve buyurdu ki: sana bir şey söyleyeceğim; ama ebeveyninden emir almadan (cevap vermeye) acele etmeyebilirsin.» (sallallahü aleyhi ve sellem) annemle babamın ondan ayrılmamı emretmeyeceklerini pek âlâ biliyordu. Sonra (sözüne devamla) şöyle buyurdu: Allah (azze ve celle): Ey Peygamber! Zevcelerine şunu söyle: Eğer dünya hayatını ve zînetini istiyorsanız gelin size müfa vereyim ve sizî tatlılıkla boşayayım! Yok Allah ile Resûlünü ve dar-ı âhireti dilerseniz şüphesiz ki Allah sîzin iyi hareket edenlerinize büyük ecir hazırlamıştır." Sure-i Ahzâb; âyet: 28 - 29 hemen: Bunun nesi için annemle babamdan izin isteyecekmişim! Ben Allah île Resûlünü ve dar-ı âhireti dilerim; dedim. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in diğer zevceleri de benim yaptığım gibi yaptılar. hadîsi Buhârî Sûre-i Ahzâb-ın tefsiri ile «Talâk» bahislerinde Tirmizî «Tefsîr»de; Nesâî «Nikâh»da muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. beyanına göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in zevceleri ondan dünyalık ve bol nafaka istemişlerdi. Birbirlerini çekememeleri de ona girân geliyordu. Bu sebeple bir ay onları terketmiş; ilâ yapmıştı. Bu müddet zarfında ashâb-ı kirâmının yanlarına da çıkmamıştı. Hadîste zikredilen âyetler bunun üzerine nâzil oldu. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in zevcelerini ne hususta muhayyer bıraktığı ihtilaflıdır. Hasan-ı Basrî ile Katâde-ye göre bu muhayyerlik boşanma hususunda değil dünya ile âhiretten birini tercih içndi. Dünyayı tercîh ederlerse Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendilerinden ayrılacak âhireti dilerlerse ayrılmayacaktı. Bazıları muhayyerliğin boşaımakla boşanmamak arasında olduğunu söylemişlerdir. Hazret-i Âişe ile Mücâhîd Şa-bî ve Mukaatil buna kaildirler. zaman Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in nikâhı altında beşi Kureyş kabilesinden olmak üzere dokuz zevcesi vardı. Bunlar: Âişe binti Ebî Bekr Hafsa binti Ömer Ümmü Habîbe binti Ebî Süfyân Sevde binti Zem-a Ümmü Seleme binti Ebî Üıneyye Safiyye binti Huyey Meymûne binti Haris Zeyneb binti Cahş ve Cüveyriye binti Haris (radıyallahü anhûma) hazerâtı idiler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in tahyîr işine Hazret-i Âişe-den başlaması onun faziletinden dolayıdır. diyor ki: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in Hazret-i Âişe-ye: Annenle babandan emir almadan cevap vermeye acele etmeyebilirsin; demesi ona ve ebeveynine karşı beslediği şefkatten ve Âişe (radıyallahü anha)’nın kendisinden ayrılmaması için onlara nasihat murâd etmesindendir. Çünkü Hazret-i Âişenin yaşça küçük ve tecrübesiz olması do-layisiyle ayrılmayı ihtiyar etmesinden çekiniyordu. O bunu ihtiyar ederse kendisini bırakmak vâcib olacak bu suretle hem Âişe hem ebeveyni ve ona uyan diğer zevceleri zarar görecekti.» şerîf Hazret-i Âişe ile diğer ezvâc-ı tâhirâtın menkıbelerine hayırlı işlere şitâba âhiret umurunu dünya işlerine tercihe insanın arkadaş veya dostuna nasîhatta bulunmasına ve bu babta âhireti için daha faydalı gördüğü hususu Ön plâna alması lüzumuna delâlet etmektedir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Boşama
Konu: Kadının Muhayyer Bırakmanın Ancak Niyetle Talak Olacağı Bâbı