Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Üç Talakla Boşanan Kadına Nafaka Verilmemesi Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
3793-) Bana İshâk b. Mansûr da rivâyet etti. ki): Bize Abdurrahman Süfyân-dan o da Abdurrahmân b. Kâsım-dan o da babasından naklen haber verdi. Babası şunları söylemiş: Zübeyr Âişe-ye: Hakemin kızı filânı görmedin mi? Kocası talâk-ı bâinle boşadı da (evinden) çıktı; demiş. Âişe (buna): Ne çirkin iş yapmış! mukabelesinde bulunmuş. Urve: Sen Fâtıme-nin söylediklerini işitmedin mi? demiş. Âişe: Bana bak! Bunu anmakta ona hiç bir hayır yoktur; cevâbını vermiş. ki hadîsin bütün rivâyetleri Fâtıme binti Kays (radıyallahü anh) kıssasına aid olup birbirini az çok lefsîr etmektedirler Şimdi bu rivâyetlerden bâzı cümleleri îzâh edelim: (sallallahü aleyhi ve sellem):in Hazret-i Fâtıme-ye: hakkında benden Önce bir şey yapma!» buyurmasından murâd: Benim haberim olmadan kendi kararınla kocaya gitme demektir. Gerek vefat iddeti içinde gerekse üç talâkla boşandıktan sonra bir kadının ta-rîz yolu İle kocaya istenebileceğine delil bu cümledir. bâzı rivâyetlerinde zikri geçen Mervân meselesine gelince: Bu zât o târîhde Medine valisi bulunan Mervân b. Hakem-dir. Kardeşi Abdurrahmân b. Hakem-in kızı Amra Yahya b. Saîd b. Âs evlenmiş fakat geçinemeyip boşanmış; kocasının evinde iddet beklemesine de müsâde edilmemişti. Bu sebeple babası Abdurrahmân onu boşandığı evden alarak kendi evine nakletmişti. Buhârî-nin rivâyetinden anlaşıldığına göre Hazret-i Âişe bunu haber alınca Mervan-a haber göndererek Amra-y1 boşandığı eve iade etmesini iddetini orada geçirmesini istemiş. Mervân kardeşi Abdurrahmân-in bu hususta kendisine galebe çaldığım bildirerek iade edemediği için özür dilemiş; hattâ bir rivâyette Âişe (radıyallahü anha)-ya: Fâtıme binti Kays hadîsim duymadın mı?» demiş; o da kendisine: hadîsini ağzına almamak sana zarar vermez.» diye cevap vermiştir. Âişe bu sözü ile Fitime binti Kays hadîsinin mtı boşandığı evde iddet beklememesi bir sebebe müstenid idi. Bu se-huccet olamayacağına işaret etmiştir. Çünkü Fâtıme (radıyallahü anka) bep boşandığı evin tenha ve korkulacak bir yer olması idi. Bazıları buna Hazret-i Fâtıme-nin sert tabiatlı bir kadın oluşunu kayın validesi ile kayın pederine haşîn sözler söylemesini de ilâve ederler. Bu izahattan da anlaşılır ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem);-in Hazret-i Fâtıme-ye evinden taşınmak için izin vermesi arzettiğimiz Özürden dolayıdır. Hazret-i Âişe Fâtıme binti Kays hadîsi İle amel etmemiştir. Onun hadîsini yalnız Âişe değil Ömer Üsâme b. Zeyd Câbir ve Zeyd b. Sabit (radıyallahü anh) hazerâtı ile tabiînden Saîd b. Müseyyeb ve diğer birçok ulemâ da reddetmişlerdir. Hazret-i Ömer onu birçok ashâb-ı kirâm huzurunda reddetmiş; kendisine i-tirâz eden olmamıştır. Bu hâl onların da aynı mezhebde olduklarını gösterir. «El-Hidâye» sahibi şöyle demektedir; «Fâtime hadîsini Ömer (radıyallahü anh.) reddetmiş; ve: Doğru mu yoksa yalan mı söylediğini; belleyip bellemediğini bilmediğimiz bir kadının sözü ile biz Rabbimizin Kitabını ve Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sünnetini terk edemeyiz. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i: Üç talakta boşanan kadına nafaka ve mesken vardır; buyururken işittim; demiştir.» Züheyr b. Harb rivâyetinde râviler arasında Mücâlid de vardır. Bu zât zaif bir râvi ise de Müslim onun rivâyetini burada mütâbaat için zikretmiştir. Böyle hadîslerde bâzı zaif kâviler bulunabilir. Tâb Hurması Medîne-i Münevvere-nin yüz yirmi çeşit hurmasından biridir. Arpa ile buğday arasında bir nevi ekindir. Bazıları bunun kabuksuz arpa olduğunu söylerler. diyor ki: «Ulemâmız bunun hükmünde üç meşhur vecihle ihtilâf etmişlerdir. Sahîh kavle göre put hububat cinsindendir; fakat buğday veya arpa değildir. İkinci kavle göre buğday üçüncüye göre arpadır...» bir rivâyetinde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Hazret-i Fâtıme-ye oğlu Amr b. Ümmi Mektûm-un evine taşın!» buyurduğu görülüyor. İmâm Müslim kitabının sonunda: «Bu zât Benî Fihr kabîlesindendir; Fâtıme ile ikisi bir soydandır.» demektedir. Kâdi Iyâz bunu kabul etmemiş: «Meşhur olan bunun hilafıdır; Onlar bir sülaleden değillerdir; Fâtıme Benî Muhârib b. Fihr-den İbn Ümmi Mektûm ise Benî Âmir b. Lüeyy-dendir.» demişse de Nevevî ; Ümmi Mektûm Fatime-nin mecazen amcası oğludur. Nesebleri Fihr-de birleşir.» diyor. Ümmi Mektûm-un ismi ihtilaflıdır. Bazıları Amr-dır demiş; bir takımları Abdullah- olduğunu söylemişlerdir. Daha başka olduğunu iddia edenler de vardır. câmi-den murâd: Küfe-nin mescididir. bâzı rivâyetlerinde Hazret-i Üsâme için Ebû Zeyd denilmiş; Kâdî Iyâz-ın iddiasına göre ekseri rivâyetlerde: İbn Zeyd ıtlak olunmuştur. Bunların ikisi de doğrudur. Çünkü Hazret-i Üsâme İbn Zeyd-dir; Ebû Zeyd künyesini taşır. Künyesinin Ebû Muhammed olduğunu söyleyenler de vardır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Boşama
Konu: Üç Talakla Boşanan Kadına Nafaka Verilmemesi Bâbı