3852-)
Bize Ebû Küreyb Muhammed b. Alâ- el-Hemdânî rivâyet etti. ki): Bize Ebû Üsâme rivâyet etti. ki): Bize Hişâm b. Urve rivâyet etti ki): Bana babam Âişe-den naklen haber verdi. ki): yanıma girerek: Sahiplerim her sene bir okıyye vermek şartiyle dokuz senede dokuz okıyyeye beni mükâteb yaptılar; bana yardım et! dedi. Ben de ona şunu söyledim: sahiplerin bunu kendilerine bir defada vererek seni âzâd etmeme velânın da benim olmasına rîza gösterirlerse (dediğini) yaparım. bunu sahiplerine söylemiş. Onlar velânın kendilerine âid olmasından başkasını kabul etmemişler. Berîre bana gelerek bunu anlattı. Ben kendisini men-ettim. O da: Öyle ise Allah-a yemin olsun yapmam! cevabını verdi. Derken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) işiterek bana sordu. Ben de kendisine haber verdim. Bunun üzerine: onu satın a! da âzâd et! Hem onlara velâyı şart koş! Çünkü velâ- âzâd edene âiddir.» buyurdu. Ben de Öyle yaptım. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yatsı zamanı hutbe okudu. Evvelâ Allah-a lâyık olduğu şekilde hamdü senada bulundu. Arkasından: sonra: Acep bâzı kimselere ne oluyor ki Allah-ın kitabında olmayan bir takım şeyleri şart koşuyorlar? Allah (azze ve celle)’nin kitabında olmayan herhangi bir şart bâtıldır. İsterse yüz defa şart kılsın! Allah-ın kitabı hak şartı da sağlamdır. Sizden bâzı adamlara ne oluyor da içlerinden biri: Sen filânı âzâd et; ama velâ bana âiddir; diyor. Velâ- ancak âzâd edene âiddir.» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Âzâd
Konu: Velanın Yalnız Âzad Edene Mahsus Olması Bâbı