4175-)
Bize El-Hakem b. Mûsâ rivâyet etti. ki): Bize Hikl Evzâî-den rivâyet etti. ki): Bana Ata- b. Ebî Rab âh rivâyet etti ki Ebû Saîd El-Hudrî İbn Abbâs-a rast gelerek kendisine: Sarf hakkındaki sözünü gördün mü! Bunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittiğin bir şey olarak mı yoksa Allah (azze ve celle)’nin kitabında bulduğun bir şey olarak mı söyledin? diye sormuş. İbn Abbâs: Asla söylemem! Bir kere Resûllüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-i siz benden daha İyi bilirsiniz; Kitâbullaha gelince: Onu da bilmiyorum. Yalnız bana Üsâme b. Zeyd rivâyet etti ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Ribâ ancak nesîededir.» buyurmuşlar; cevabını vermiş. hadîsi Buhârî Nesâî ve İbn Mâce «Büyü1» bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. bundan evvel sözü geçen Üsâme hadîsi budur. Bu hadîse dair ulemânın beyanâtının ekserisi orada görüldü. Hazret-i İbn Abbâs (radıyallahü anh)-in: (sallallahü aleyhi ve sellem)-i siz benden iyi bilirsiniz...» sözünden muradı: Onun sohbetinde bulunduğunuz vakit siz yetişkin adamlardınız; ben henüz küçük çocuktum; demektir. Kitâbullahı bilmemesi de Kur-ân-i Kerîm-de o meselenin hükmünü bilmiyormuş manasınadır; yoksa onun hiç bir hükmünü bilmem demek değildir; çünkü kendisi Kur-ân-ı Kerîm-i en güzel tefsir eden ve Sul-tânu-l-Müfessirîn unvanına bihakkın lâyık olan sahâbî-i celîldir. Ulemâ Üsâme (radıyallahü anh) hadîsinin sahih olduğuna ittifak etmişlerdir. İhtilâf ettikleri cihet bu hadîsle yukarıda geçen Ebû Saîd (radıyallahü anh) hadîsinin aralarını bulmak hususudur ki onu da Ebû Saîd hadîsinin izahı sırasında gördük Hattâbî (319-388) diyor ki: «Hazret-i Üsâme-nin naklettiği ancak nesîededir.) hadîsi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in bu bâbtaki beyanâtın son cümlesini işitip bellediğine hamledilir. Hadîsin baş tarafına yetişememiştir. Herhalde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-e ribâ mallarından iki cinsin ziyâdeli olarak satışı sorulmuş; o da: cinsler ayrı olursa ziyâdeli satış peşin olmak şartiyle caizdir; ribâ ancak veresiye satılırsa o zaman bu işe dâhil olur; buyurmuşlardır.»