4205-)
Bize Ebû Küreyb ile İbn Ebî Ömer rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Vekî- rivâyet etti. H. Muhammed b. Beşşâr da rivâyet etti. ki): Bize Abdurrahmân b. Mehdi rivâyet etti. iki râvi Süfyân-dan o da İbn Ebî Necîh-den isnâdlariyle İbn Uyeyne hadisinin mislini «malûm bir müddete kadar» kaydını zikrederek rivâyet etmişlerdir. hadîsi Buhârî «Selem» bahsinde; Ebû Dâvûd ile Tirmizî «Buyû-»da; Nesâî «Büyü-» ve «Şurût»da; İbn Mâce «Ticârât»da muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. ve selef bâzılarına göre takdîm ve teslîm mânâsına gelen iki müteradif kelimedir. Hattâ: «Selef Iraklılar-in selem ise Hicazlılar-ın lügatidir.» diyenler olmuştur. Şerîatte selem: Zimmette vasıflı olan bir malı peşin verilen bedelle satmaktır. Buna selem denilmesi resi mâlin o mecliste teslim edilmesindendir. Re-s-i mâlin Önce verilmesine bakarak selef de denilmiştir; şu halde selef selemden daha umumî mânâ ifade eder. şeriatta bilittifak caiz olan satışlardandır. Ona yalnız Saîd b. El-Müseyyeb-in muhalif kaldığı rivâyet olunur. «Et-Telvîh» nâm eserde: «Bir taife selemi kerîh görmüşlerdir; Ebû Ubeyde b. Abdillâh b. Mes-ûd-un selemi kerîh gördüğü rivâyet olunur.» deniliyor.