4229-)
Bana bu hadîsi Muhammed b. Ala- Ebû Küreyb El-Hemdâni de rivâyet etti. ki): Bize Zeyd b. Hubâb Yahya b. Eyyûb-dan o da İbn Tâvûs-dan bu isnâdla Vüheyb ve Ravh b. Kâsım-in hadîsleri gibi rivâyette bulundu. hadîsi Buhârî Ebû Dâvûd Tirmizî ve Nesâî «Ferâiz» bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. adı ile anılan mîras hisseleri Kur-ân-ı Kerîm-de: Yarı çeyrek sekizde bir üçte iki üçte bir ve altıda bir olmak üzere altı nevi-dir. Bu hisselerin kimlere verileceği dahi nass-ı Kur-ânüa beyân edilmiştir. Tafsilâtı fıkıh kitaplarındadır. şerifte geçen «evlâ» tâbiri daha lâyık mânâsına değil daha yakın manasınadır. Bu kelime yakınlık mânâsına gelen «veyl»den alınmıştır. Nevevî şunları söylüyor: «Çünkü bu kelime burada (daha lâyık) mânâsına alınsa hiç bir faydası kalmaz; zira kimin daha lâyık olduğunu biz bilemeyiz.» Iyâz-ın beyânına göre bu hadîsin İbn Hâmân rivâyetinde «evlâ» yerine «ednâ» denilmiştir ki bu da evlâ tâbirinin en yakın mânâsına kullanıldığını gösterir; çünkü ednâ: en yakın demektir. bir de bu hadîsteki «zeker» kelimesi üzerinde durmuşlardır. Zeker: erkek demektir. Bu kelimeden önce zikredilen «racûl» dahi erkek kişi mânâsına gelir. Şu halde mânâ: «Mîras hisselerinden artanı erkek olan erkeğindir.» demek olur. Onun için İbn-l-Cevzî ile Münzirî bu kelimenin mahfuz olmadığını söylemişler; İbn Salâh: «Rivâyet şöyle dursun bu kelime sahîh bile değildir.» demiştir. Ulemâdan bâzılarına göre burada erkeğin erkeklikle tavsif buyurulması mîras istihkakının sebebine tenbîh içindir. Bu sebep onun erkek oluşudur. Bir takımları te-kîd için getirildiğini iddia etmiş; daha başkaları ra-cül kelimesinden şahıs mânâsı anlaşılmasın diye zikredildiğini söylemişlerdir. Hünsâdan ihtiraz için getirildiğini iddia edenler bile olmuştur. Fakat bu sözler i-tirazdan hali değildir.