Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kelalenin Mirası Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
4236-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe de rivâyet etti. ki): Bize İsmail b. Uleyye Saîd b. Ebî Arûbe-den rivâyet etti. H. Züheyr b. Harb ile İshâk b. İbrahim ve İbn Râfi- dahi Şebâbe b. Sevvâr-dan o da şu-be-den her iki râvi Katâde-den bu isnâdla bu hadîsin benzerini rivâyet etti. âyetinden murâd Sûre-i Nisa-nın son âyetidir. Bundan önceki rivâyetlerde zikri geçen mîrâs veya kelâle âyeti budur. Yazın indirildiği için ona yaz âyeti de denilmiştir. sağ olursam ilâh...» cümlesi Hazret-i Ömer-in sözüdür. Bu mesele hakkında o anda hüküm vermeyip sonraya bırakması içtihadı tamam olup iyice kalbi yatışmadığındandır. (sallallahü aleyhi ve sellem)-in kelâle hakkında Ömer (radıyallahu anh)-a ağır lâf söylemesi hadîsin ibaresine bel bağlayıp da delillerden hüküm çıkarmayı terk etmek âdet olur endîşesindendir. Halbuki Teâlâ Hazretleri: o meseleyi Peygambere ve kendilerinden olan ülülemre arzetselerdi içlerinden onu delilinden çıkaranlar pek âlâ bilirlerdi." Âyet-i kerîme buyurmuştur. Demek oluyor ki bir hükmü delilinden anlayıp çıkarmaya dikkat etmek en mühim vâcibâttan biridir. Zîra nass olan deliller pek az meselelere yetecek mahiyettedirler. Delilden hüküm çıkarma meselesi ihmâl edilirse başa gelen hâdiselerin ekserisi veya bir kısmı hakkında istinbât (yani hüküm çıkarma) işi suya düşecektir. yaz âyetindeki kelâleden ne murâd edildiği hususunda ihtilâf etmişlerdir. Bir kavle göre bundan murâd: Ölen kimsenin evlâdı ve babası bulunmamak şartiyle mirasıdır. Şu hâlde âyetteki (kelâle) sözü takdirinde mansûb olmuştur. İkinci bir kavle göre Geride evlâd ve baba bırakmadan Ölen kimsedir. Bunun erkek veya kadın olması hükmen hep birdir. Bu kavle göre âyet-i kerîme: takdirindedir. Mezkûr kavil Ebû Bekir Ömer Alî İbn Mesûd İbn Abbâs ve Zeyd b. Sabi (radıyallahü anhüm) hazerâtından rivâyet olunmuştur. kelâlenin içlerinde evlâd ve baba olmayan mirasçılar mânâsına geldiğini söylemişlerdir. Bunların delili Hazret-i Cabir-in: «Bana ancak kelâle mirasçı oluyor...» sözüdür; çünkü Câbir (radıyallahü anh)’ın evlâdı ve babası yoktu. Bir takım ulemâ: «Kelâle miras kalan maldır.» demişlerdir. göre kelâle: Geride evlâd bırakmadan ölen kimsedir. Babası veya dedesi olması onu kelâle olmaktan çıkarmaz. Şu halde kız kardeşler baba ile birlikte mirasçı olurlar. Kâdî Iyâz bu kavlin İbn Abbâs (radıyallahü anh) hazretlerinden rivâyet edildiğini fakat aslı olmayan bâtıl bir uydurma olduğunu İbn Abbâs Hazretlerinin bu meselede cumhûrla beraber bulunduğunu söylemektedir. Yine Kâdî-nin beyânına göre ulemâdan Bazıları kelâlenin çocuğu ve babası olmayan mânâsına geldiğine dair icmâ- bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. arasında dede bulunursa bu mirasçılar kelâle sayılırlar mı sayılmazlar mı? meselesi ihtilaflıdır. Dedeyi baba hükmünde saymayanlara göre kelâledirler. Dedeyi baba hükmünde tutanlara göre kelâle sayılmazlar. arasında kız varsa cumhûr-u ulemâya göre bu mirasçılar kelâle sayılırlar. Çünkü kardeşler kız kardeşler ve diğer asabeler kızla birlikte mirasçı olurlar. İbn Abbâs (radıyallahü anh): «Kız kardeş kızla birlikte mirasçı olamaz; zira Teâlâ Hazretleri: yok da kız kardeşi varsa) buyuruyor.» demiştir. Dâvûd-u Zahirî-nin mezhebi de budur. göre mirasçılar arasında kız bulunması onların kelâle olmasına mânidir; zîra onlar kızla birlikte kardeşe ve kız kardeşe miras vermezler; bütün malı kıza tahsis ederler. Delilleri: kimse ölür de çocuğu bulunmaz kız kardeşi bulunursa bıraktığı mirasın yarısı kız kardeşinin olur." Nisa sûresi. âyet-i kerîmesidir. mezhebine göre bu âyetin mânâsı şudur: Kız kardeşe mukadder olan yarı hisseyi vermek ancak ölenin çicuğu olmaması şartına bağlıdır. Şu halde çocuk bulunmaması onun mirasçı olması için değil mukadder olan yarı hiseyi vermek ancak ölenin çocuğu olmaması şartına bulunmaması zikredildiği halde baba bulunmamasının zikredilmemesi temel ferâiz kaidesinden malûm olduğu içindir. Yoksa baba ile birlikte kardeş ve kız kardeş mirasçı olamazlar. kaideye göre bir kimse bir şahıs vâsıtasiyle mirasçı olursa o şahıs mevcutken mîras alamaz. Bundan yalnız anne bir kardeşler müstesnadır. Onlar anneleriyle birlikte mirasçı olurlar. Sûre-i Nisa-nın son âyetindeki kardeşlerle kız kardeşlerden murâd: Anne baba bir yahut böyleler! yoksa baba bir kardeşler olduğuna ittifak etmişlerdir. Aynı sûrenin baş taraflarındaki: adama veya kadına Kelâle suretiyle mirasçı olunur da kardeşi veya kız kardeşi bulunursa..." Nisa sûresi âyet: 12. âyetindeki kardeşlerle kız kardeşlerse bilittifak anne bir kardeşlerdir. Bunlara hususî tabiriyle evlâd-ı ümm derler.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Ferâîz
Konu: Kelalenin Mirası Bâbı