Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Bab

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
4602-) Bu hadîsi bana İshâk b. Mansûr dahi rivâyet etti. ki): Bize Ebû Bekir El-Hanefî haber verdi. ki): Bize Dahhâk b. Osman bu isnadla rivâyette bulundu. Bu hadîste o şunu da söyledi: Şayet i-tiraf edilirse onu veriver! Aksi takdirde onun mahfazasını bağını ve sayısını belle!» hadîsi Buhârî «İlim» ve «Lükata» bahislerinde; Ebû Dâvûd «Lükata» da; Tirmizî ile İbnİ Mâce «Ahkâm» da; Nesâî «Ed-Davâll ve’l-Lükata»da muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Tirmizî onun hakkında «Hasen sahihtir.» demiştir. Tesadüfen bulunan şey demektir. Bu kelime şeriat lisanında para ve eşya gibi şeyler hakkında kullanılır. Sokakta bulunan çocuğa lakît hayvana ise dâlle denir. Lükata kelimesi «lâkta» «lükaata» ve «Lakata» şekillerinde de okunabilirse de en meşhur okunuş şekli «lükata» dır. (sallallahü aleyhi ve sellem)’e suâl soran zât bu hadîsin râvilerinden Mâlik-in babası Umeyr-dır. Kendisine verilen cevapta evvelâ bulunan paranın çantasını ve çantanın bağını bellemesi tavsiye buyurulmuştur. Bundan maksat: Çantayı aramaya gelen olursa onu ta-rîf ederken yalan söyleyip söylemediğini anlamak bir de bulduğu çantayı kendi eşyası ile karıştırmamaktır. Bundan dolayıdır ki unutmamak için bulunan şeyi yazmak cinsini miktarını ve şâir vasıflarını tesbit etmek müstehapdır. sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bulunan şeyin bir sene ilânını emir buyurmuştur. Ulemânın beyânına göre bu ilân evvelâ günde iki defa sonra haftada bir defa sonra ayda bir defa olmak sureti ile eşyanın bulunduğu yerde toplantı mahallesinde yapılır. Gerçi hadîsin bir rivâyetinde bulunan şeyin üç sene ilân edileceği bildirilmiş ise de rivâyetin bâzı tarîklerinde bir sene mi üç sene mi buyurulduğunda şek edilmiştir. Binâenaleyh şek ile bildirilen ziyâde kabul olunmaz. Zîra hadîsin diğer rivâyetlerine muhaliftir; bazıları kıssanın ayrı ayrı iki yerde geçtiğine kail olmuşlardır. (sallallahü aleyhi ve sellem)-in soran zâta: gelirse ne âlâ! Aksi takdirde onu nasıl istersen öyle yap!» buyurması bulduğu parayı veya eşyayı kendi ihtiyâcına sarf etmesi için izindir. Koyun hakkındaki suâline dahi: yahut din kardeşinin yahut da kurdundur.» buyurarak aynı izni vermiştir. Bu cümlede hazif edilmiş kelimeler vardır. şöyledir: «Onları sen alırsan senin sen almazsan almak isteyen herhangi din kardeşinin yahut bulan sahibinin alan bulunmazsa kurdun kuşun olur.» Fakat deve suâline böyle cevap vermemiş devenin güçlü kuvvetli bir hayvan olup düşmanından kendini müdâfaa edebileceğine kendiliğinden suya gidebileceğine ağaçların yapraklarını otlaya-cağına işaretle onun koyun hükmünde olmadığını bildirmiştir. Şu hafde bulunan deve aradan zaman geçmekle kimsenin milki olmaz. Deve ile koyun arasındaki bu fark koyunun kendini müdafaadan âciz bir hayvan deveninse kendini müdafaaya muktedir olmasından ileri gelir. Koyunu kurt ve ayı gibi canavarlar kolaylıkla parçalayıp yerler fakat deveye bunu yapamazlar. koyun bulan bir kimse onu bir sene ilân eder de sonra kesip yerse sahibi çıktığı zaman Hânefiler.-le Şâfiîler-e göre kıymetini ödemek icap eder. İmâm Mâlik ödemek lâzım gelmediğine kail olmuştur. bir rivâyetinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in deve sorulduğu zaman kızdığı hattâ yanaklarının kızardığı bildiriliyor. Bunun sebebi: Soranın bilgisizliği ve anlayışsızlığıdır. Çünkü işaret buyurulan mânâyı anlayamamış kıyas maalfârik yapmış yani bir şeyi örneği ve dengi olmayan şeye benzetmiştir. Zîrâ lükata sahibinden düşüp yeri belli olmayan şeydir; deve böyle değildir O hem isim hem sıfat itibarı ile lükataya muhaliftir. Yürüyüş kuvveti fazla ve suyu da karnında biriktirdiği hususî tulumda mevcut olduğu için günün birinde sahibinin yanına dönüp gelebilir. Küçük canavarlardan kendini korur. Koyun bunları yapamaz bu sebeple koyuna lükata hükmü verilmiştir. şerifte teşbih vardır. Devenin ayaklan ve su tulumu çarık giymiş ve yanında suyu bulunan yolcuya benzetilmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Kadir Gecesinin Fazileti…
Konu: Bab