4673-)
Bize Ahmed b. Hanfael ile Muhammed b. Râfi1 rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdürrazzâk rivâyet etti. ki): Bize Ma’mer Hemmâm b. Münebbih-den naklen haber verdi. Hemmâm: Bize Ebâ Hüreyre-nin Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-den rivâyet ettikleri şunlardır; diyerek bir takım hadîsler zikretmiş; ezcümle şöyle deditir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): bir beldeye varır da orada ikâmet ederseniz hisseniz oradadır. Hangi belde Allah ve Resûlüne isyan ederse o beldenin beşte biri Allah ve Resûlüne âîddir. Sonra o (geri kalanı) sizindir.» buyurdular. Iyâz-ın beyanına göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in buradaki ilk cümlesinden murâd ihtimal ki fey-dir. İkinci cümle ile de ganimeti kasdetmiş olacaktır. fey- ile ganimet arsında fark görmüşlerdir. Küffarın çekilip gitmesi veya müslümanlarla sulh yapmaları neticesinde onlardan harpsiz darbsiz alınan mallardır. Bu mallar beşte biri ayrılmaksızuı müslümanlarm yararına sarfolunur. ise: Küffarla harb ederek alınan mallardır. Bunların hükmü beşe taksim edilerek biri Allah ve Resûlü-nün hakkı olmak üzere ayrıldıktan sonra geri kalanı gaziler arasında taksim olunmaktır. Bâzan fey- ve ganimet kelimeleri müteradif olarak aynı mânâda kullanıldıkları gibi fey-; dönüş ve gölge mânâlarına da gelir. beşe taksim edilmeyeceğine kail olanların delili bu hadîstir. İmâm Şâfii-ye göre fey- de beşe taksim edilir. İbn’l-Mün-zir: «Şafiî-den Önce fey-in beşe taksim edileceğini söyleyen hiç bir âlim bilmiyona!» demiştir.