4703-)
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Hâmid b. Ömer El-Bekrâvî ve Muhammed b. Abdila’lâ El-Kaysî hep birden Mu-temir-den rivâyet ettiler. Lâfız İbn Ebî Şeybe-nindir. ki): Bize Mu-temir b. Süleyman Et-Teymî babasından o da Enes-den naklen rivâyet etti ki bir adam (Hâmid-le İbn Abdilâ-lâ: Adam dediler.) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)- kendi arazîsinden hurmalıkları veriyordu. Nihayet ona Kureyza ile Nadir fethedildi. Artık bundan sonra verdiklerini adama iade etmeye başladı. ki: Bana da ailem efradı Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e giderek o adamın ailesinin verdiklerini yahut bir kısmını istememi emrettiler. Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) onları Ümmü Eymen-e vermişti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-e geldim. O da hana bu hurmaları verdi. Derken Ümmü Eymen gelerek elbiseyi boynuma çaldı. Ve: Vallahi onları sana vermeyiz! Onları bana vermişti! dedi. Bunun üzerine Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem); Ummü Eymen! Bırak onu! Sana da filân ve filân şeyi veriyorum!» buyurdu. Ama Ümmü Eymen de: Asla! Kendisinden başka ilâh olmayan Allah-a yemîn olsun! diyordu. Artık şunu da veriyorum diye diye nihayet kendisine o hurmaların on mislini yahut on misline yakınını verdi. hadîsin birinci rivâyetini Buhârî «Kitâbü’l-Hibede; Nesâî «Kitâbü-l-Menâkıb»de; ikinci rivâyetini Buhârî «Kitâbü-l-Megâzî»de tahrîc etmişlerdir. Bir müddet sütünden yapağısından istifade etmesi için başkasına verilen koyun veya devedir. Burada bu kelime meyvesinden istifade için verilen hurmalık mânâsında kullanılmıştır. gelince Ensâr ağaçlarının meyvelerini onlara menîha olarak vermişlerdi. Bazıları bunları şartsız olarak kabul etmiş; bir takımları da ağacına ve yerine lâzım gelen hizmeti yapmak ve çıkanın yansını sahibine vermek şartı ile almışlardı. Zira sırf menîha olarak kabul etmeye şereflerine yedirememişlerdi. Gerçi Müzârea bahsinde geçen bir hadîste Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bu taksim teklifini kabul etmediğini görmüştük. Fakat oradaki teklif mallarının yansını tamamiyle bağışlamak için yapılmıştı. Buradaki ise aslını değil rneyvasını bağışlamak içindir. Nitekim bilâhare harpte ellerine mal geçince bu ağaçları sahiplerine iade etmişlerdir. Süleym de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e verdiği hurmalığı yemişini dilediği gibi tasarruf etmek üzere vermiştir. Onun için de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz bu hurmalığı Ümmü Eymen-e vermişti. Şayet sadece bir ibâha olsaydı onu başkasına veremezdi. akardan murâd hurmalıktır. Ümmü Eymen-in ismi Bereke-dir. Vaktiyle Ubeyd-i Habeşî namında bir zâtla
Kaynak: Sahîh-i Müslim Cihâd Ve Siyer
Konu: Fütuhat Sayesinde Hacet Kalmayınca Muhacirlerin Ensâra Ağaç Ve Meyveden İbaret Olan Bağışlarını İade Etmeleri Bâbı