4756-)
Bize bu hadîsi Ebû Bekir b. Ebî Şey be ile İshâk b. İbrahim de hep birden İbn Uyeyne-den o da Esved b. Kays-dan naklen bu isnadla rivâyet ettiler. O şunu da söylemiş: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir cemaatin içinde idi; ve parmağından isabet aldı.» hadîsi Buhârî «Kitâbü-l-Cihâdi ve-s-Siyer» ile «Kitâbü-l-Edeb»-de; Tirmizî «Tefsir» ile «Şemail» bahislerinde; Nesâî «El-Yevm ve-l-Leyle»-de tahrîc etmişlerdir. (sallallahü aleyhi ve sellem) bu hadîste yaralı parmağına hi-tab etmiştir. Bu ya istiare yolu ile yahut bir mu-cize kabilinden hakikat olarak parmağı teselli için söylenmiştir. Mânâ şudur: «Sebat et ey parmak! Çünkü sen helâk olmak veya kesilmek gibi bir şeyle iptilâ edilmedin. Sadece yaralandın. Bu dahi boşa gidecek değildir; bilâkis Allah yolunda onun rizası uğrunda olmuştur!» yaralanmanın Uhud gazasında olduğu söylenir. Hadîste geçen «gâr» kelimesi hakkında ulemâdan Ebû-l-Velîd: «Her halde (gâziyen) olacaktır; tashîf yapılmıştır. Nitekim diğer rivâyette (gazalardan birinde) denilmiştir.» şeklinde mütâlea beyân etmişse de Kâdî Iyâz buna i-tirâzla: «Gâr kelimesinden bâzan mağara değil de cemâat ve ordu mânâları kasdedilir...» demiştir. (sallallahü aleyhi ve sellem)-in bu sözü bir racezdir. Racezin şiirden sayılıp sayılmadığını Huneyn gazası Bâbında görmüştük. Onu şiirden sayanlar dahi: «Şiirin şartı bizzat maksud olmaktır; bu ise maksud değildir; tesadüfen ağıza gelivermiştir. Bir de ma-ruf olan rivâyette fiillerin sonları (demîti) ve (lâkîti) şekillerinde harekelidir. Yalnız bazıları onları (demît) ve (lâkît) şeklinde sakin okumuşlardır» demişlerdir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Cihâd Ve Siyer
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Karşolaştığı Müşrik Ve Münafık Eziyetleri Bâbı