4826-)
Bana Hârûn b. Saîd El-Eylî rivâyet etti. ki): İbn Vehb rivâyet etti. ki): Bana Harmele Abdurrahmân b. Şümâse-den rivâyet etti. (Şöyle dedi): bir şey sormaya geldim. Sen kimlerdensin? Diye sordu. Ben de: Mısırlılardan bir adamım! Dedim. Müteakiben Âişe: Bu gazanızda sizinkinin size karşı muamelesi nasıldı? Diye sormuş. O da: Kendisinden bir fenalık görmedik. Bizden birimizin devesi ölse hemen ona deve verir; kölesi ölse köle verir; yiyeceğe mufatâc olsa yiyecek verirdi. Demiş. Bunun üzerine Âişe şunu söylemiş: Beri bak! Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittiğim bir şeyi sana haber vermekten onun kardeşim Muhammed b. Ebî Bekr-e yaptıkları beni men-edemez! Şu evimde: Bir kimse ümmetimin umurundan bir vazîfe alır da onlara zorluk gösterirse sen de ona zorluk göster! Bir kimse ümmetimin umurundan bir vazife alır da onlara hoş muamele ederse sen de ona hoş muamele eyle!» buyurdular. "
Kaynak: Sahîh-i Müslim Emirlik
Konu: Âdil Hükümdarın Fazileti Zalim Olanın Cezası; Tebaya Karşı Yumuşak Davranmaya Teşvik Ve Onlara Meşakkat Vermekten Nehi Bâbı