4839-)
Bana Züheyr b. Harb rivâyet etti. ki): Bize Is-mâîl b. İbrahim Ebû Ha yy ân-dan o da Ebû Zür-a-dan o da Ebû Hüreyre-den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): gün Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) aramızda ayağa kalkarak hıyaneti andı. Onu büyüttü; onun hâlini de büyüttü. Sonra şöyle buyurdu: sizden birinizi kıyâmet günü boynunda böğürmesi olan bir deve olduğu halde gelerek: Yâ Resûlallaht Beni kurtar! Derken kendimi de: Senin için bir şeye Mâlik değilim; ben sana tebliğ ettim; diye cevap verirken bulmayayım! Sakın sizden birinizi kıyâmet günü boynunda kişneyişi olan bir at olduğu halde gelerek: Yâ Resûlallah! Beni kurtar- Derken kendimi de: Senin için hiç bir şeye Mâlik değilim; ben sana tebliğ ettim; diye cevap verirken bulmayayım! Sakın sizden birinizi kıyâmet günü boynunda meleyişi olan bir koyun olduğu halde gelerek: Yâ Resûlallah! Beni kurtar! Derken kendimi de: Senin için hiç bir şeye Mâlik değilim; ben sana tebliğ ettim; diye cevap verirken bulmayayım! Sakın sizden birinizi kıyâmet günü boynunda çığlığı olan bir kimse olduğu hâlde gelerek: Yâ Resûlallah! Beni kurtar! Derken kendimi de: Senin için hiç bir şeye Mâlik değilim; ben sana tebliğ ettim! diye cevap verirken bulmayayım! Sakın sizden birinizi kıyâmet günü boynunda dalgalanan giysiler olduğu halde gelerek: Yâ Resûlallah! Beni kurtar! Derken kendimi de: Senin için hiç bir şeye Mâlik değilim; ben sana tebliğ ettim! Diye cevap verirken bulmayayım! ÇcVmi sHden birinizi kıyâmet günü boynunda altın gümüş olduğu halde gelerek: Yâ Resûlallah! Benİ kurtar! Derken kendimi de: Senin için hiç bir şeye Mâlik değilim; ben sana tebliğ ettim. Diye cevap verirken bulmayayım!»