4847-)
Bize bu hadîsi İshâk b. İbrahim de rivâyet etti. ki): Bize Cerîr Şeybânî-den o da Abdullah b. Zekvân-dan —ki bu zât Ebû-z-Zinâd-dır— o da Urve b. Zübeyr-den naklen haber verdi ki. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sudaka üzerine bir adamı me-mûr tâyîn etmiş. O da birçok şeyler getirmiş. Ve: Şu sizin! Bu da bana hediyye edildi... demeye başlamış... Râvi yukarıki hadîs gibi rivâyet etmiştir. Urve ki: Humeydes-Sâıdî-ye: Bunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den mi işittin? diye sordum. Ağzından kulağıma! Dedi.» hadîs Buhari «Zekât» «Hibe» «Ahkâm» «Nüzûr» ve «Ter-kü’l-Hıyel» bahislerinde; Ebû Dâvûd «Kitâbü-l-Cirâh»da muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. geçen sadakadan murâd zekâttır. Yani zekât toplamak için. tâyîn olunan me-mura verilen hediyye ona haramdır. Bu bir nevi- gulül-dür. Me-mur onu kabul etmekle vazifesinde hıyanet ve sû-i isti-mal yapmış olur. Onun için de cezası ganimet aşıran kimsenin cezası gibi olacak me-mur hediyye olarak aldığı şeyi yüklenerek mahşer yerine getirmek sureti ile kepaze edilecektir. şerifte verilen bu hediyyenin haram kılınmasının sebebi me’mûriyet olduğu bildiriliyor. Yani me-mûra verildiği için ona haramdır. Memurdan başkasına verilen hediyye ise haram değil bilâkis müstehaptır. üçüncü rivâyetindeki: «Meleyen bir koyunu taşıyarak Allah-a kavuştuğunu ben mutlaka bileceğim!» cümlesi bâzı nüshalarda: «Sakın... meleyen bir koyun taşıyarak Allah-a kavuştuğunu görmeyeyim!» rivâyet olunmuştur. Nitekim bundan önceki bâbtaki rivâyetler de buna benzer şekilde idi. Kâdî Iyâz: «Bu rivâyet daha meşhurdur; ama evvelkisi «Sahîh-i Müslim»in ekseri râvilerinin rivâyetidir.» demiştir. «Bunu gözüm gördü; kulağım işitti.» demekten maksadı: Ben bunu yüzde yüz biliyorum; bildiğimde kat-iyyen şüphem yoktur demektir. Karaltı mânâsına gelir. Burada ondan maksat: Bariz şahıslar birçok eşya ve hayvanlardır.