5025-)
Bize Yahya b. Yahya Et-Temîmî ile Kuteybe b. Saîd rivâyet ettiler. Lâfız Yahya-nındır. (Kuteybe: Haddesena tâbirini kullandı.) Yahya: Bize Ca-fer b. Süleyman Ebû Imrân El-Cevnî-den o da Ebû Bekir b. Abdillâh b. Kays-dan o da babasından naklen haber verdi. dedi. Babası şöyie demiş: Ben babamı düşman karşısında iken şunu söylerken ıdinledim: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): cennet kapıları kılıçların gölgeleri altındadır.» buyurdu. Bunun üzerine pejmürde kılıklı bir adam ayağa kalkarak: Yâ Ebâ Mûsâ! Bunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) söylerken sen mi işittin? Dedi. Ebû Mûsâ: Evet! Cevabını verdi. Derken arkadaşlarına dönerek: Sizlere selâm eylerim! Dedi. Sonra kılıcının kınım kırarak attı. Sonra kılıcı ile düşmana yürüyerek öldürülünceye kadar onunla vurdu. Mûsâ râvi Abdullah b. Kays’ın künyesidir. Nevevî-nin beyânına göre ulemâ: «Bu hadîsin mânâsı: cihâd ve harbe iştirak cennete girmenin yolu ve sebebidir.» demişlerdir. Yahut kılıçlar harbde düşmana yaklaşmaktan kinayedir. Burada hassaten kılıçların zikredilmesi araplarm ekseri silâhları kılıç olduğundandır. Yahut hadisden maksad: cihadın neticesi cennettir demektir. Bu takdirde hadîs bir teşbîh-i beliğ olur.