5483-)
Bize Ebû Bekr b- Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Şebâbe b. Sevvâr rivâyet etti. ki): Bize Süleyman b. Muğîre Sabitten o da Ahdurrahman b. Ebî Leylâ-dan o da Mikdad-dan naklen rivâyet etti. Mikdâd (Şöyle dedi) ; Ben ve iki arkadaşım yoldan geldik. Açlıktan gözlerimiz kulaklarımız gitmişti. Kendimizi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabına arzetmeye başladık. Ama onlardan hiç biri bizi kabul etmiyordu. Derken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-e geldik bizi hanesine götürdü bir de baktık üç keçi!.. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): sütü aramızda (paylaşmak üzere) sağın » buyurdu. Artık sütü sağıyor ve bizden her birimiz nasibini içiyordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e de nasibini takdim ediyorduk. O geceleyin gelerek Öyle bir selâm veriyordu ki uyuyanı uyandırmak fakat uyanık olana îşîttirirdi. Sonra mescide gelir. Namaz kılar. Sonra sütünün kaşına gelerek içerdi. Derken bir gece bana şeytan geldi. Tam nasibınıi içmiştim. ki): Muhammed ensâra geliyor ona hediye veriyorlar onların yanında hissemend oluyor. Onun bu bir yudum süte ihtiyacı yoktur! Bunun üzerine ben sütün başına gelerek onu içtim. Karnıma yerleştiği ve onu çıkarmaya bir çare olmadığını anladığım vakit şeytan bana pişmanlık verdi. Ve: Yazık sana! Ne yaptın seni Muhammed-in sütünü nıü içtin? Bir gelir de onu bulamaz ve sana beddua ederse helâk olursun dünyan da âhirelin de (heba olup) gider dedi. Üzerimde bir peştemaî vardı onu ayaklanma koyarsam Başım meydana çıkar; başıma koyarsam ayaklarım meydana çıkardı. Uykum gelmemeye başladı. İki arkadaşını ise uyudular; onlar benim yaptığımı yapmadılar. Derken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) gelerek eskiden verdiği gibi selâm verdi. Sonra mescide geldi ve namaz kıldı. Sonra sütünün naşma gelerek onu açtı. Ama kabın içinde bir şey bulamadı. Bunun üzerine başını semaya kaldırdı. Ben (içimden): Şimdi bana beddua ediyor ve helâk oluyorum dedim (Halbuki) O: Bana yiyecek verene sen de yiyecek ver! Su verene sen de su ver!» dedi. lien peştemala dönerek onu üzerime bağladım. Ve bıçağı alarak keçilerin yanına gittim. Hangisi semiz ise onu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kesecektim. Bir de baktım keçinin sütü toplanmış. Baktım hepsinin sütleri toplanmış. Bunun üzerine Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) ailesinin bir kabını ele geçirdim. Onun içine süt sağmaya tama- etmezlerdi İçine sağdım. Hattâ südün üzerine köpük çıktı. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-e geldim. akşam sütünüzü içtiniz mi?» dedi. Beü ; Ya Resûlallah iç! dedim. İçti sonra bana verdi. Ben (yine): Ya Resûlallah iç! dedim içti sonra bana verdi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in kandığın ve duasına nail olduğumu anlayınca güldüm. Hattâ yere düştüm. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) senin yaramazlıklarından biri (olacak) yâ Mikdad!»dedi. Ben de Ya Resûlallah! Halim şöyle idi fren de şöyle yaptım dedim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Allah-ın rahmetinden başka bir şey değildir. Sen benden izin istesen de arkadaşlarımızı uyandırsak. onlar da bu sürten naisbedâr olsalardı ya!» buyurdu. Ben: Seni hak dinle gönderen Allah-a yemin olsun ki ondan sen ve seninle beraber ben de nasibedar olduktan sonra insanlardan kimin ondan nasibedar olacağına aldırış etmem dedim.
Kaynak: Sahîh-i Müslim İçkiler
Konu: Misafire İkram Ve Onu Tercih Etmenin Fazileti Bâbı