Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Her Hastalığın Bir İlacı Olduğu Ve Tedavinin Müstehab Oluşu Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
5890-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Muhammed b. Müsennâ Muhammed b. Hatim ve Ebû Bekr b. Nâfl1 rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdurrahman b. Mehdî Süfyân-dan o da babasından o da Abâye b. Kifâa-dan naklen rivâyet etti. ki): Bana Râfi- b. Hadic rivâyet etti. ki): Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-i: Cehennemin kükremesindendir. Binâenaleyh siz onu su ile kendinizden serinletin.» buyururken İşittim. Ebû Bekr: «Sizden.. » kaydını zikretmedi ve şöyle dedi: «Bana Râfi’ b. Hadîc haber verdi dedi.» hadîsin bazı rivâyetlerini-bütün sünen sahipleri «Kitâbü-t-Tıb»-da tahrîc etmişlerdir. Nevevî bazı mülhidlerin bu hadîslerde gösterilen tedâvî şekillerinin bir kısmına itiraz ettiklerini söylemiş ve Calinos gibi bazı eski hekimlerin sözlerinden misaller getirerek kendilerine cevap vermiştir. Biz bu itiraz ve cevapların nakline lüzum görmedik. Müslümana gereken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in verdiği habere inanmaktır. Bugün hâlâ birçokları nazariye olmaktan ileriye geçemeyen cüce bilgilerle âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimize itirazda bulunmak ne iman şerefine yakışır ne de İslâm-ın yüksek terbiye ve nezâketine! Şu halde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): derdin devası vardır.» buyurduysa mutlaka vardır. Bugün henüz çaresiz dertler varsa devası keşfedilemediğindendir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kan aldırmanın ve dağlamanın birer tedâvî şekli olduğunu haber verdiyse onlar mutlaka birer sahîh tedâvî şeklidir. Bunların bu asırda tıb âleminden kalkmış olması hadîsin sıhhatine asla dokunamaz. Çünkü az yukarda îzah ettiğimiz vecihle his ve tecrübeye istinad eden bilgilerin ekseriyetle istinadgâhlan nazariyelerdir. Onlara yüzde yüz îtimad etmeye ise imkân yoktur. Meselâ: Bugün gülmek neşelenmek hayat kaynağıdır diye bir nazariye ortaya çıkar yarın bakarsınız bunun tam aksini iddia eden bir nazariye çıkmıştır. Ağlamanın vücut için daha faydalı olduğundan bahseder. Binâenaleyh bunlara itimad olunamaz. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in haber verdiği bir şeyin imkânsız olduğu aklen ve şer-an sabit olursa bu takdirde o haber bizim için müteşâbihattan olur. Ve İslâm-ın ruhuna aykırı olmamak şartiyle te-vil edilebilir. Iyâz diyor ki ; «Bu hadîslerde din ve dünya ilimleri ve tababetin sahih olduğu haber veriliyor. Tedavinin caiz olduğu ve bilhassa hacamat ve ilâç içmek damar kesmek ve rukye yapmak suretiyle tedâvî görmenin müstehab olduğu anlaşılıyor. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: indiren Allah devayı da indirmiştir.) hadîs-i şerifi insanlara tedâvîyi bildirmekte ve ona izin vermektedir... doktorlar Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in neşter vurmak bal içmek ve ateşle yakmak tabirleriyle bütün tedâvî şekillerine işaret buyurduğunu söylemişlerdir.» Cehennemin kükremesinden sayılması meselesine gelince: Bazılarına göre bu bir teşbihtir. Cehennem ateşi nasıl yakıcı yıkıcı ve harâb edici ise humma da öyledir. Bedeni eritir harâb eder denilmek istenmiştir. Yahut bu hadîs; humma Cehennemden bir numunedir manasınadır. Fakat bir takım ulemâya göre hadîs-i şerîf teşbih değil hakikattir. Hastanın vücudunda hâsıl olan şiddetli hararet ve yangın Cehennemden bir cüzdür. Cenâb-i Hak bunu kullar ibret alsın diye gösterir. Tîybî: «Feyh hararetin feveranıdır. Hadîste iki vecih vardır. Birinci veçhe göre bu bir teşbihtir. Vücut hararetinin kaynarcasına şiddetlenip soğukluğu gidermesi Cehenneme benzetilmiştir. İkinciye göre: Bâzı ulemâ hummanın hakikaten Cehennem hararetinden alındığını inkâr edenleri korkutmak ibret alanlara müjde olmak üzere dünyaya gönderildiğini söylemişlerdir. Çünkü kulların günahlarına keffâret olur.» diyor. Iyâz-ın beyânına göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hummalı kimsenin üzerine su serperek serinletilmesin! emir buyurması hekimlerin bu babdaki iddiasına muhaliftir. Ve onu reddeder. Kâdî Iyâz: «Hazret-i Esma ile diğer müslümanlar bunun faydası olduğunu tecrübe etmeseydüer onu kullanmazlardı.» diyor. rivâyetler Cehennemin hâlen yaratılmış olduğuna da delildirler. Ki: Ehl-i Sünnetin mezhebi de budur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Selâm
Konu: Her Hastalığın Bir İlacı Olduğu Ve Tedavinin Müstehab Oluşu Bâbı