Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Taun Teşeüm Kehanet Ve Benzerleri Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
5918-) Bize Yahya b. Yahya da rivâyet etti. ki): Mâlikle İbn Şihâb-dan dinlediğim onun da Abdullah b. Âmir b. Rabîa-dan naklen rivâyet ettiği şu hadîsi okudum. Ömer Şam-a gitmek üzere yola çıkmış. Serğ denilen yere geldiği vakit Şam-da veba zuhur ettiğini duymuş. Bunun üzerine ona Abdurrahman b. Avf Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: yerde veba zuhur ettiğini işittiniz mi onun üzerine gitmeyin. Bir yerde veba zuhur eder siz de orada bulunursanız ondan kaçmak için o yerden çıkmayın!» buyurduğunu haber vermiş. Ömer b. Hattab da Serğ’dan geri dönmüş. Şihâb-dan o da Salim b. Abdillah-dan naklen rivâyet olunduğuna göre Ömer orduyu ancak Abdurrahman b. Avf-ın hadîsinden dolayı döndürmüştür. hadîsi Buhârî ile Nesâî «Kitabu-t-Tıb»-da; Ebû Dâvud «Cenâiz» bahsinde tahric etmişlerdir. Ömer-in Şam seyahati bir rivâyette Hicretin on yedinci diğer rivâyete göre on sekizinci yılındadır. Bundan maksadı halkın umumî ahvâlini ve âmirlerle memurları teftiş idi. Bundan önce on altı tarihinde Hazret-i Ebû Ubeyde Beyt-i Makdis-i muhasara ettiği vakit de teftişe çıkmış Kudüslüler sulhu onunla yapacaklarını söylemişlerdi. Şam’ın Hicaz-a giden yolu üzerinde bir köydür. Hazret-i Ebû Ubeyde-nin fethettiği bir kasaba olduğunu söyleyenler de vardır. Medîne-ye on üç konak mesafededir. Tebûk yakınlarında olduğu söylenir. Hadîsin Buhârî rivâyetinde Ehlü-LEcnâd yerine Ümerâü-l-Ecnâd denilmiştir. Şu halde ordu kumandanları mânâsına gelen bu terkibden murad Ebû Ubeyde b. Cerrah ile arkadaşları Hâlid b. Velîd-e Yezid b. Ebi Süfyan Şurah bil b. Hasene ve Amr b. Âs-dır. Ebû Bekr memleketi bu zevat arasında taksim etmiş. Harb işlerini Hazret-i Hâlid-e vermişti. Bilâhere Ömer (radıyallahü anh) bu işi ondan alarak Hazret-i Ebû Ubeyde-ye tevdî etmiştir. Kitabımızdaki Ecnâd tâbirinden murâd Şâm-ın beş nâhiyesidir. Bunlar Filistin Ürdün Hums Kınnısrin ve Dimeşk-dir. Hazret-i Ömer-e haber verilen veba. Amvas Taunu nâmiyle ma-rufdur. İslâm-da zuhur eden ilk taun budur. Bu taundan Şam-da otuz bin kişinin telef olduğu rivâyet edilir. ilk muhacirlerden murad iki kıbleye karşı namaz kılanlardır. Bunlar kıblenin Mescid-i Aksa olduğu devre yetişmiş sonra Kabe-ye çevrildiğini de görmüş insanlardır. Fetih Muhacirleri ile ya Mekke fethedildiği sene Medine-ye hicret edenler yahut o yıl müsliman olanlar kastedilmiştir. Bundan murad; Mekke-nin fethinden sonra hicret edenler de olabilir. Gerçi fetihden sonra hicretin hükmü kalmamışsa da şeklen Mekke-den ayrılıp Medine ve göçmek de bir hicrettir. ki Hazret-i Ömer istişare için çağırdıklarım fazilet ve rütbelerine göre sıraya koymuştur. İstişare neticesinde geri dönmeyi teklif edenler çok olduğu ve teklifleri ihtiyata daha muvafık bulunduğu için kabul etmiştir. Zâten kendi içtihadı da bu idi. Hazret-i Abdurrahman-ın hadîsini işitince Allah-a hamd-ü senada bulunması içtihadı hadis-i şerife uyduğu içindir. diyor ki: «Müslim’in Hazret-i Ömer ancak ve ancak Abdurrahman-in hadîsinden dolayı geri dönmüştür. Sözüne gelince: ihtimal ki Salim Hazret-i Ömer-in daha önceden geri dönmek azminde olduğunu duymamıştır. Bu sözden Hazret-i Ömer ancak Abdurrahman-ın hadîsini dinledikten sonra döndü mânâsı da kastedilmiş olabilir.» Ömer-in Ebû Ubeyde-ye verdiği cevâbın iki veçhe ihtimâli vardır. Birinci veçhe göre: «Bu sözü senden başkası söyleseydi yâ Ebâ Uheyde onu te-dîb ederdim. Çünkü ekseriyetin bana uyduğu ic-tihadî bir meselede bana itiraz ediyorsun.» demektir. İkinci veçhe göre: Bu sözü senden başkası söyleseydi şaşmazdım ama bunca ilim ve fazilet sahibi olduğun halde senin söylemiş olmana şaşarım manasınadır. Hazret-i Ömer bundan sonra Ebû Ubeyde-ye sahih olduğunda kimsenin şüphe edemiyeceği kıyası-celî delili ile cevap vermiştir. Bu cevâbın mânâsı geri dönmek mukadderi değiştirir demek değildir. Ondan maksat Allah-ın ihtiyatla emrettiğini helâk sebeplerinden kaçınmak lâzım geldiğini göstermektedir. Yoksa her şey Allah-ın kaza ve kaderiyle olur. (radıyallahü anh): «Allah beni bu insanların hasına getirmiştir. Binâenaleyh onlar hakkında ihtiyatlı hareket etmem gerekir. İhtiyatı bırakırsam acze nispet edilir. Ve cezaya müstehak olurum.» demek istemiştir. Hâsılı Hazret-i Ömer her şeyin Allah-ın takdiri ile olduğunu bunda dönmenin ve dönmemenin de dahil bulunduğunu bununla beraber ihtiyata riayet gerektiğini anlatmak istemiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Selâm
Konu: Taun Teşeüm Kehanet Ve Benzerleri Bâbı