5930-)
Bana Muhammed b. Hatim de rivâyet etti. ki): Bize Ravh b. Ubâde rivâyet etti. ki): Bize İbn Cüreyc rivâyet etti. ki): Bana Elnı-z-Zübeyr haber verdi. Kendisi Câbir b. Abdülah-ı şöyle derken işitmiş: Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-i: bulaşması karın kurdu ve gûl yoktur.» buyururken İşittim. diyor ki: Ebû-z-Züheyr-i dinledim. Câbir-in kendilerine «Karın kurdu yoktur.» sözünü tefsir ettiğini anlatıyordu. Ebû-z-Zübeyr dedi ki: «Safer karın demektir.» Bunun üzerine Câbir-e: Bu nasıl şey? dediler. Câbir: Karın kurtları olduğu söyleniyordu dedi. Ama gulu tefsir etmedi. Ebû-z-Zübeyr: «Şu renkten renge giren gûl» dedi. rivâyetlerin bâzılarını Buhârî ile Tirmizî «Kitâbü-t-Tibn-da; Nesai «Cenâiz» bahsinde tahrîc etmişlerdir. Hastalık bulaşması demektir. Görülüyor ki Hazret-i Ebû Hüreyre bir müddel «Hastalık bulaşması yoktur.» cümlesini hadis diye rivâyet etmiş sonra bundan vaz geçmiş. Sâdece «Hasta develerin sahibi sağlam develerin sahibi üzerine deve getirmez.» cümlesini rivâyet etmiştir. Hattâ kendisine müracaat edildiği halde bu cümlenin hadisten olduğunu itiraf edememiştir- Onun için de hadîsin râvilerinden Ebû Seleme: «Bilmiyorum Ebû Hüreyre mi unuttu yoksa iki kavilden birİ diğerini nesh mi etti?» demiştir. Ebû Seleme-nin: «Onun bu hadîsten başka bir hadîs unuttuğunu görmedim.» dediği de rivâyet olunur. bu iki sahih hadîsin aralarını bulmak vâcibdir dememişlerdir. İki hadîsin araları şöyle bulunmuştur: bulaşması yoktur.» hadîsinden murad câhiliyet devrinden kalma itikadı yıkmaktır. O devirde Araplar hastalığın Allah-ın fiilî ile değil de tabiatı icabı bulaştığına inanırlardı. İşte hastalık bulaşması yoktur cümlesiyle bunlara cevap verilmiş her şeyde oiduğu gibi. hastalığın bulaşmasında da Allah-ın fiili nazar-ı itibara alınacağına; o yaratmazsa mahlûkatın kendi kendine hiç bir şey yapamayacağına tenbih olunmuştur. Kâdi Iyâz-in beyânına göre ulemâ bu cümleden murad onun söylenmesini veya itikad edilmesini yasaklamaktır. Bir takımları cümlenin haber mânâsında olduğunu söylemişlerdir. Yani hastalık tabiatı icabı kendiliğinden geçmez demektir. develerin sahibi sağlam develerin sahibi üzerine deve getiremez.» cümlesine gelince: Bundan murad da Allah-ın fiil ve irâdesi ile hâsıl olacak zarardan sakındırmaktir. Çünkü hasta develer sağlamların aracına katıldığı vakit hastalığı sağlamlarda da halk etmek Allah-ın âdetidir. Cumhûr ulemâya göre bu iki hadîsin araları bu şekilde bulunmuştur. Hazret-i Ebû Hüreyre-nin: bulaşması yoktur.» hadîsini unutması hükme tesir etmez. Çünkü cumhûr ulemâya göre râvinin kendi rivâyet ettiği bir hadîsi unutması o hadîsin sıhhatine dokunmaz. Bilâkis o hadîsle amel vâcib olur. Bir de aynı hadîsi Ebû Hüreyre-den başka râviler rivâyet etmişlerdir. Bazıları hasta develer hadîsi; hastalık bulaşması yoktur hadîsiyle neshedilmiştir demişlerse de Neve vî bunun iki vecihle hata olduğunu söylemiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Selâm
Konu: Hastalık Bulaşması Teşe’üm Hame Safer Yıldız Batması Ve Gul Olmadığı Hasta Develerin Sahibi Sağlam Develerin Sahibi Üzerine Deve Getirmeyeceği Bâbı