5956-)
Bize Züheyr b. Harb da rivâyet etti. ki): Bize Velid b. Müslim rivâyet etti. ki): Bize Ebû Amr-Evzâî rivâyet etti. H. Ebû-t-Tâhir ile Harmele de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus haber verdi. H. Seleme b. Şebib dahi rivâyet etti. ki): Bize Hasen b. A-yen rivâyet etti. ki): Bize Ma-kıl (yani İbn Ubeydillah) rivâyet etti. râvilerin hepsi Zührî-den bu isnadla rivâyette bulunmuşlardır. Şu kadar var ki Yûnus: «Abdullah b. Abbâs-dan rivâyet olunmuştur. ki): Bana Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ashabından ensar-dan bir takım adamlar haber verdi.» demiştir. Evzâî-nin hadîsinde: «Lâkin ona yalan karıştırırlar ve ziyâde ederler.» Yûnus-un hadîsinde ise: «Lâkin onlar ona ilâve ve ziyâde ederler.» denilmiştir. Yûnus-un hadîsinde şu ziyâde de vardır: «Allah buyurdu ki: Nihayet kalblerinden korku giderilince: Rabbiniz ne buyurdu? diye sorarlar. (Onlar da): söyledi derler." Sebe- Sûresi Âyet: 23 hadîsinde ise Evzâîrnin dediği gibi: «Lâkin onlar bu habere yalan karıştırır ve ziyâde ederler.» cümlesi vardır. semâdan kaptığı sözü velîsi yani dostu olan kâhine tavuğun gıdaklamasına benzer bir şekilde aktarmasını Hattâbî ile diğer bâzı âlimler şöyle izah etmişlerdir: «Cinnî işittiklerini kâhinin kulağına söylerken onu diğer şeytanlar da işitirler. Nitekim tavuk arkadaşlarına bir şey bulduğunu sesiyle bildirir. Onlar da ona cevâp verirler. Burada bir vecih daha var ki o da şudur: Rivâyet yani şişenin şırıltısı gibi şeklinde olabilir. Bu takdirde cinnî kâhinin kulağına sürahideki suyun çıkardığı ses gibi şırıltılı bir sesle söyler demek olur.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim Selâm
Konu: Kehanetin Ve Kahinlere Gitmenin Haram Kılınması Bâbı