6003-)
Bana Züheyr b. Harb da rivâyet etu. ki): Bize Cerîr Hişâm-dan o da İbn Sîrîn-den o da Ebû Hüreyre-den o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti: soğmeyin! Çünkü dehr ancak Allah-dır.» buyurmuşlar. hadîsi Buhârî «Tevhid» ve «Tefsir» bahislerinde Ebû Dâvud «Kîtâbü-l-Edeb»-de; Nesâî «Tefsir»-de tahrîc etmişlerdir. aslında bu âlemin müddetidir. Bilâhare her çok müddete dehr denilmiştir. Zaman bunun hilâfmadır. Çünkü müddetin azma da çoğuna da zaman denilebilir. Hadîs-i şerifte dehrden murad gece ile gündüzü döndüren ve bütün işleri bunların içinde çeviren Allah-dır. Şu halde: söğmeyin...» demek dehrin yaratanına söğmeyin mânâsına gelir. Câhiliyyet devrinde Arabların basına bir musibet gelirse onu dehre izafe ederlerdi. Hattâ Kur-ân-ı Kerim-de beyân buyrulduğu vecihle: ancak dehr helâk eder." Sûre demişler ve zamana söğmüşlerdi. Çünkü dehrin Allah tarafından yaratıldığını bilmezler onu ezelî ve ebedi sanırlardı. Bundan dolayı kendilerine dehriye denilmiştir. bana ezâ ediyor...» cümlesi hakkında Kurtubî şunları söylemiştir: «Bunun mânâsı: Bana öyle söz söylüyor ki: Bu söz eziyyet duyan bir kimseye söylense bundan müteezzi olur. Allah eziyet duymaktan münezzehtir. Bu siz burada mecazdır. Bundan maksat onu kim söylerse Allah-ın gazabına maruz olur. demektir.»