6166-)
Bize Muhammed b. Hatim b. Meymûn rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Bekr rivâyet etti. ki) ; Bize İbn Cüreyc haber verdi. ki): Bana Amr b. Dinar Muhammed b. Alî-den o da Câbir b. Abdillah-dan naklen haber verdi: Râvi ki: Bana Muhammed b. Münkedir de Câbir b. Abdillah-dan naklen haber verdi. Câbir Şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat edince Ebû Bekr-e Alâ b. Hadramî tarafından mal geldi. Bunun üzerine Ebû Bekr her kimin Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-de alacağı veya onun tarafından verilmiş bir vadi varsa bize gelsin... dedi. İbn Uyeyne hadîsi gibi rivâyet etmiştir. hadîsi Buhârî «Kefale» «Humas» «Meğazı» ve «Şehâdat» bahislerinde tahric etmiştir. Basra ile Umman arasında bir yerdir. Oraya Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) vali olarak Alâ b. Hadramî-yi göndermişti. Bahreyn-den gelmesi beklenilen mal cizye (vergi malı idi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bu mal gelmiş olsa Hazret-i Câbir-e ondan üç avuç vereceğine işaret buyurmuştu. Hazret-i Ebû Bekr-in üç avuç vermesi bundandır. Yani Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in va-dini yerine getirmiştir. Her avuçta beşyüz altın veya gümüş çıktığına göre üç avuçta Hazret-i Câbir-e binbeşyüz altın veya gümüş verilmiş demektir. malların altın mı yoksa gümüş mü olduğu tasrih edilmemiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Faziletler
Konu: Resullüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemden Bir Şey İstendiğinde Asla: «yok!..» Demediği Ve İlhamını Çokluğu Bâbı