6367-)
Bize Muhammed b. Miskin El-Yemâmî rivâyet etti. ki): Bize Yahya b. Hassan rivâyet etti. ki): Bize Süleyman (bu zat İbn Bilâl-dır.) Şerik b. Ebî Nemr-den o da Saîd b. Müseyyeb-den naklen rivâyet etti. ki): Bana Ebû Mûsa-l-Eş-arî haber verdi. Ki kendisi evinde abdest almış sonra (dışarı) çıkarak: Bugün mutlaka Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına gideceğim. Ve onunla beraber olacağım demiş. Ve mescide gelmiş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-i sormuş: O çıktı; şu tarafa doğru gitti demişler. Ebû Mûsa diyor ki: Ben de onu soruşturarak izinden yola çıktım. Nihayet Eriz kuyusuna girdi. Ben de kapıda oturdum. Onun kapısı hurma dalından idi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hacetini görüp abdesti alınca kalkarak yanına vardım. Bir de baktım. Eriz kuyusunun kenarına oturmuş kuyunun kenarını ortalamış baldırlarını açmış ve onları kuyunun içine sarkıtmış. Ona selâm verdim. Sonra giderek kapının yanına oturdum. (Kendi kendime) Bugün mutlaka Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kapıcısı olacağım dedim. Az sonra Ebû Bekr geldi ve kapıyı çaldı. Kim o? dedim. ! Ağır ol! dedim. Sonra giderek: - Ebû Bekr! cevâbını verdi. Ya Resûlallah! Bu (gelen) Ebû Bekr-dir. İzin istiyor dedim. izin ver! Ve kendisini cennetle müjdele!» buyurdu. Ben dönüp geldim ve Ebû Bekr-e: Gir! Hem Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) seni cennetle müjdeliyor dedim. Ebû Bekr girdi. Ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sağ tarafına onunla birlikte kuyunun kenarına oturdu. Ayaklarını da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yaptığı gibi kuyuya sarkıttı. Ve baldırlarını açtı. Sonra ben (kapı yanına) döndüm ve oturdum. Kardeşimi abdest alırken bırakmıştım. Bana yetişecekti. (İçimden kardeşimi kasde-derek) Eğer Allah filâna hayr murad etti ise onu (buraya) getirir dedim. Bir de baktım. Bir insan kapıyı kıpırdatıyor: Kim o? dedim. Ömer b. Hattâb’ım! dedi. Ağır ol! dedim. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek selâm verdim ve: Bu (gelen) Ömer-dir izin istiyor! dedim. izin ver; ve kendisini cennetle müjdele!» buyurdular. Hemen Ömer-e gelerek: İzin verdi. Hem Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) seni cennetle müjdeliyor! dedim. O da girdi. Ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-le Dirlikte onun sol tarafına kuyu kenarına oturdu. Ayaklarını da kuyuya sarkıttı. Sonra (ben kapı yanına) dönerek oturdum. Ve (kardeşimi kasde-derek) Allah filâna hayır murad etti ise onu (buraya) getirir dedim. Derken az sonra bir insan gelerek kapıyı salladı: Kim o? dedim. Osman b. Affân-ım! cevâbını verdi. ol! dedim ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-e gelerek kendisine haber verdim: izin ver; ve başına gelecek bir belâ İle birlikte kendisini cennetle müjdele!» buyurdu. Hemen geldim ve: Gir! Hem Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) başına gelecek bir belâ ile birlikte seni cennetle müjdeliyor dedim. O da girdi. Fakat kuyu kenarını dolmuş buldu. Ve Öbür taraftan onların karşılarına oturdu. ki: Saîd b. Müseyyeb: Ben bunu kabirlerine yordum dedi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Sahabe-nin Faziletleri
Konu: Osman B. Affan Radıyallahü Anhın Faziletlerine Dair Bir Bab