6376-)
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Abdu-l-Aziz (yani İbn Ebî Hâzini) Ebû Hâzim-den o da Sehl-den naklen rivâyet etti. H. yine Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. Lâfız onundur. ki): Bize Yâkub (yani İbn Abdirrahman) Ebû Hâzim-den rivâyet etti. ki): Bana Sehl b. Sa-d haber verdi ki Hayber günü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): sancağı Öyle bir adama vereceğim ki Allah onun elinde fethi müyesser kılacak. Allah-ı ve Resûlünü sever Allah ve Resûlü de onu sever.» buyurmuşlar. Sehl ki: Artık insanlar o gece sancağı kime verecek diye konuşarak gecelediler. Sabahlayınca erken erken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına vardılar. Her biri sancağın kendine verilmesini umuyordu. Derken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): b. Ebî Tâlib nerede?» diye sordu. Ashab: Ya Resûlallah! O gözlerinden rahatsızdır dediler. ona haber gönderin!» buyurdu. Arka çığından Ali-yi getirdiler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onun gözlerine tükürdü ve kendisine dua etti. Ali derhal düzeldi. Hattâ hiç ağrısı yokmuş gibi oldu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sancağı ona yerdi. Ali: Ya Resûlallah! Onlarla tâ bizim gibi oluncaya kadar mı harbedeceğim? diye sordu. Şöyle buyurdular: gir. Tâ onların sahasına İn sonra kendilerini İslâm-a davet et! İslâm-da kendilerine vâcib olan Allah hakkını onlara haber ver. Vallahi senin sayende Allah-ın bir adama hidâyet vermesi senin için kırmızı develerin senin olmasından daha hayırlıdır.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim Sahabe-nin Faziletleri
Konu: Ali B. Ebi Talib Radıyallahü Anh’ın Faziletlerine Dair Bir Bab