6561-)
Bize Ebû Âmir-i Eş-arî ile Ebû Kûreyb hep bîrden Ebû Üsâme-den rivâyet ettiler. Ebû Amir dedi ki: Bize Ebû Üsâme rivâyet etti. ki): Bize Büreyd dedesi Ebû Bürde-den o da Ebû Mûsa-dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında idim. Kendisi Mekke ile Medine arasındaki Ci-râne-ye inmişti. Bilâl vardı. Derken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e Bedevî bir adam gelerek: Yâ Muhammed! Bana vâdettiğini yerine getirmeyecek misin? dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de ona; dedi. Bedevî: Bana bu müjde kelimesini çok söyledin! dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) öfkeli kılığında Ebû Mûsa ile Bilâl-e dönerek: adam müjdeyi reddetti. Siz bari kabul edin!» buyurdu. Onlar: Kabul ettik ya Resûlallah! dediler. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) içinde su bulunan bir tas istedi ve elleriyle yüzünü onun içinde yıkadı içine de püskürdü. Sonra: için ve yüzlerinize göğüslerinize serpin. Size müjdeler olsun!» buyurdu. Ebû Mûsa ile Bilâl tası aldılar ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in emrettiğini yaptılar. Müteakiben Ümmü Seleme perdenin arkasından: Kabınızdakinden anneniz için de artırın! diye seslendi. Onlar da kendisine bir miktar (su) artırdılar. hadîsi Buhârî «Kit5bu-l-Meğâzî»-de ve muhtasaran «Taharet» bahsinde tahric etmiştir. Iyâz Ci-râne-nin Tâif-le Mekke arasında olduğunu Mekke-ye daha yakın bulunduğunu söylemiş; Fâkihâni: «Ci-râne ile Mekke arasında bir konaklık mesafe vardır.» demiştir. Bâcî-ye göre bu mesafe onsekiz mildir. Dâvûdî de Ci-râne-nin Mekke ile Medine arasında olduğunu kabul etmemiş: «O ancak Mekke ile Tâif arasındadır» demiştir. Nevevî kat-iyyetle buna kaildir. Gelen Bedevî-ye yapılan va-d ya ona mahsûsdur; yahut umûmîdir. Bundan murad; Huneyn gazasında alınan ganimetlerin Tâif-den dönüşde Ci-râne-de taksim edeceğine söz vermesidir. Bedevî ganimetten nasibinin hemen verilmesini istemişti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona müjde demekle ya taksimin yaklaştığını yahut sabrderse bol sevab kazanacağını anlatmak istemiştir. «Bana bu müjde sözünü çok söyledin!» demesi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e karşı saygısızlıktır. Kâdî Iyâz diyor ki: «Bu söz bir müslümandan sâdır olsaydı dinden dönmüş olurdu. Çünkü bunda Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) itham va’dînin doğruluğu ile alay vardır. Şu var ki. bu söz henüz İslâmiyet kalbine yer etmemiş Arabın eşrafından yeni müslüman olmuş bir adamın sözüdür.» Bu adamın Benî Temim kabilesinden olduğu söylenir ki Ezvâc-ı Tâhirât-ın hücreleri arkasından bağıranlar bunlardı. Bunlar âyet-i kerîme-de akılsızlıkla vasıflandırılmışlardır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Sahabe-nin Faziletleri
Konu: Ebü Mûsal-eşari İle Ebü Âmiri Eşari Radıyallahü Anhüma’in Faziletlerinden Bir Bab