6567-)
Ebû Mûsa şunu söylemiş: Derken Esma Nınti Umeys —ki bizimle beraber gelenlerden biridir— ziyaret için Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in zevcesi Hafsâ’nın yanına girdi. Esma Necâşî-ye hicret edenler arasında hicret etmişti. Az sonra Ömer Hafsa-nın yanına girdi. Esma da Hafsa-nın yanında idi. Ömer Esma-yi görünce: Bu kim? diye sordu. O da: Esma Binti Umeys! dedi. Ömer: Şu Habeşistanlı mı? Şu denizli mi? diye sordu. Esma: Evet! cevâbını verdi. Bunun üzerine Ömer: Hicrette biz kizi geçtik. Binâenaleyh Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) nezdin de biz sizden daha haklıyız dedi. Esma kızdı. Ve şu i«üu söyledi: Yanıldın yâ Ömer! Hayır! Vallahi siz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’le birlikte idiniz. Aç olanınızı doyurur; câhilinize va-z ederdi. Biz ise uzaklar düşmanlar diyarında —yahut toprağında— Habeşistan-da idik. Bu da Allah ve Resûlü uğrundaydı. Alrah-a yemin olsun Vi! Senin söylediğini Resûlulîah (sallallahü aleyhi ve sellem)-e anmadıkça ne yemek yerim ne su içerim. Eziyet ediliyor ve korkutuluyorduk. Bunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-e söyleyeceğim ve ondan isteyeceğim. Vallahi ne yalan söylerim ne de saparım. Bundan fazla bir şey de söylemem dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) gelince Esma: Yâ Nebiyallah! Ömer şöyle şöyle söyledi dedi. Bunun ürerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): benim nezdimde sizden fazla hak sahibi değildir. Onun ve arkadaşlarının bir hicreti sizinse ey gemi yolcuları iki hicretiniz vardır!» buyurdular. şöyle dedi: Gerçekten Ebû Mûsa ile gemi yolcularını takım takım bana geldiklerini gördüm. Bana bu hadîsi soruyorlardı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in onlar için söylediklerinden kalblerinde daha büyük daha sevindirici dünyâda hiç lair şey yoktu. Bürde ki: «Esma-: Gerçekten Ebû Mûsa-yı görmüşümdür. Kendisi bu hadîsi benden tekrar tekrar dinlemeyi istiyordu dedi.» hadîsi Buhârî «Kitâbu’l-Meğâzî»-de tahric etmiştir. . Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Habeşistan-a gidenlere atıyye vermesi gazilerin nzâsıyle olduğuna hamledilmiştir. Buhârî-nin rivâyetinde bunu te-yid eden sözler olduğu gibi Beyhakî-nin rivâyetinde sarahaten beyân edilmiş: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) müslümanlarla konuştu ve muhacirleri de onların hisselerine müşterek yaptı.» denilmiştir. Esma- binti Umeys Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in zevcelerinden Meymûne (radıyallahü anha)’nın kız kardeşidir. Ebû Tâlib-in oğlu Ca-fer-le evli idi. O şehid edilince Hazret-i Ebû Bekr-le evlenmiş ondan Muhammed b. Ebî Bekr doğmuştu. Ebû Bekr (radıyallahü anh)-ın vefatından sonra Hazret-i Ali ile evlenmiş ondan da Yahya b. Ali doğmuştu. (radıyallahü anha) Hazret-i Ömer-e «Kezebte» diyerek söze bağlamıştır. Bu kelimenin asıl mânâsı «Yalan söyledin» demekse de Arablar onu «Yanıldın hatâ ettin» mânâsında kullanmışlardır. Nesebde yani soyda uzak olanlar. Buğadâ-: Dinde düşman olanlar mânâlarına gelir. Bu kelimelerle Habeşliler-in Arab ve Müslüman olmadıkları anlatılmak istenmiştir. Filhakika hükümdarları Necâşî-den maada bütün Habeşliler kâfirdirler. Necâşi de müslümanlığını onlardan gizliyordu. (sallallahü aleyhi ve sellem)-in Hazret-i Ömer için: benim nezdimizde sizden daha ziyâde hak sahibi değildir.» buyurması mutlak mânâda değil sadece hicret husûsundadır. Yoksa Ömer (radıyallahü anh)-in mertebe ve hususiyeti herkesçe malûmdur. gidenlerin iki hicretinden murâd; biri Habeşistan-a biri de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına göç
Kaynak: Sahîh-i Müslim Sahabe-nin Faziletleri
Konu: Caer B. Ebi Talib Île Esma Binti Umeysin Ve Gemilerindekilerin Radıyallahü Anhüm Faziletlerinden Bir Bab